Ukrayna Haber Bülteni 25.05.2024

  1. Kırım Tatar Sürgünü Yıldönümü

18 Mayıs’ta, Kyiv’deki Barış Parkı’nda Kırım Tatar Sürgünü’nün 80. yıldönümü vesilesiyle sürgün kurbanları anısına yapılacak Kırım Tatar Soykırımı Kurbanları Anıtı’nın temel atma töreni yapıldı.

Törene Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, Kırım Tatar halkının milli lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ve diğer Meclis üyeleri, askerler, kültür ve sanat dünyasından kişiler, devlet kurumlarının temsilcileri ve Ukrayna’da akredite olan yabancı ülkelerin devlet makamları ve diplomatik misyon temsilcileri katıldı.

Ayrıca, törende Kırım Tatar Soykırımı kurbanları ve Rus saldırıları sonucu hayatını kaybeden Ukrayna vatandaşlarını anmak için saygı duruşunda bulundu.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenski de bir konuşma yaptı. Zelenksi, taşın konulduğu yerin sembolik olduğunu, çünkü daha önce bu parkta Dzerjinski’nin anıtı bulunduğunu söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı, “Toplandığımız bu yerde, birkaç on yıl boyunca insanları değil, acımasız bir sistemi, şiddet sistemini, aşağılama sistemini ve özellikle Kırım Tatar halkının soykırımından sorumlu olan bir sistemi yücelten bir anıt bulunuyordu. Bu anıt artık yok ve olmayacak, Moskova’da yeniden doğan ve topraklarımıza savaş ve soykırımla gelen bu sistem de yok olacak. Devletimizi koruyacağız, olup bitenlerin gerçeğini muhafaza edeceğiz ve mutlaka adaleti sağlayacağız! Dünya, hayata neyin tehdit oluşturduğunu ve hayatın nasıl galip geldiğini her zaman bilecek!” diye vurguladı.

Kırım Tatar soykırımı kurbanları anısına inşa edilecek anıtın açılışı, Ukrayna Cumhurbaşkanı tarafından 18 Mayıs 2023 tarihinde duyurulan bir girişimdi.

18 Mayıs 1944’te şafak vakti Kırım Tatar halkının Kırım’dan sürgünü başladı. Devlet Savunma Komitesi’nin “Kırım Tatarları Hakkında” gizli kararında, tüm halk ihanet ve işbirlikçilikle suçlanarak Kırım’dan sürülmeleri talimatı verildi. Bu operasyon 32 bin NKVD görevlisinin katılımıyla bir hafta boyunca hazırlandı.

Yaklaşık üç gün içinde Kırım’dan 200 bin Kırım Tatarı çıkarıldı. Sürgün sırasında ve sonrasındaki ilk yıllarda, sürgün edilenlerin %46’sı hayatını kaybetti.

Kırım Tatarları ağırlıklı olarak Orta Asya cumhuriyetlerine, özellikle de Özbekistan’a sürgün edildiler. Cepheden Kırım’a dönen 10 bin Kırım Tatarı Kızıl Ordu askeri de sürgün edildi. 12 yıl boyunca Kırım Tatarları, vatandaşlık ve insan haklarından mahrum özel göçmen statüsünde yaşadılar.

Sürgün edilenlerin Kırım’a dönmelerine 1989 yılında resmi olarak izin verildi. 2015 yılında ise Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar halkının sürgününü soykırım olarak tanıdı.

  1. Putin’in yeni atamaları müzakerelere değil, uzun bir savaşa hazırladığına işaret ediyor

Federal Güvenlik Servisi (FSB) eski direktörü ve Rusya Güvenlik Konseyi eski sekreteri Nikolay Patruşev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yardımcısı olarak atandı. Bu bilgi, 14 Mayıs’ta Putin tarafından imzalanan bir kararnameden alınmıştır. Vladimir Putin, ekibinde radikal değişikliklere pek eğilimli olmadığı için, 12 yıldır Rusya Savunma Bakanı olan Sergey Şoygu’nun savaşın ortasında görevden alınması şaşkınlık yarattı. Onun yerine, daha önce güvenlik bloğuyla doğrudan bir bağı olmayan bir ekonomist olan Andrey Belousov’un getirilmesi ise daha da şaşırtıcı oldu. The Economist’in yazdığına göre, Andrey Belousov, Putin’in uzun zamandır müttefikidir ve onun dünya görüşünü paylaşmaktadır. Belousov, Rusya’nın son yıllardaki çoğu bütçesinin hazırlanmasına katıldı ve ülkenin askeri ekonomisi üzerinde kontrolü güçlendirmesi bekleniyor. Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, Andrey Belousov’un yeni Rusya Savunma Bakanı olarak aday gösterilmesi, Rusya Savunma Bakanlığı’ndaki yüksek yolsuzluk düzeyi ile ilgili olup Kremlin’in Ukrayna ile uzun sürecek bir savaşa hazırlandığını gösteriyor.

Putin’in Belousov’u savunma bakanlığının başına ataması da Putin’in iki yıldır devam eden Ukrayna işgaline yönelik yaklaşımında büyük bir değişikliğe gitmek istediğini işaret ediyor.

Raporda, “Belousov ayrıca 2030 yılına kadar drone üretimi için 4,4 milyar ruble (yaklaşık 48 milyon dolar) değerinde bir hükümet emri taslağının yanı sıra drone üreticilerini mali olarak destekleme ve drone geliştiricileri ve operatörlerini eğitme planlarının da altını çizdi.” ifadelerine yer verildi.

Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW), “Rusya savunma sanayisinin teknolojik yenilikleri ve üretim hacimlerini en üst düzeye çıkarmaya odaklanması, özellikle insansız hava araçları alanında, Kremlin’in askeri çabaları için son derece değerli olacaktır. Son zamanlarda, Rusya’nın IHA üretimi ile savaşın modern gerçeklikleri arasındaki farkla yüzleşmek zorunda kalıyor” açıklamasında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun görevden alınması ve yerine Andrey Belousov’un getirilmesini yorumladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, basın brifinginde “Bunun, Putin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü istilacı savaşı sürdürme konusundaki çaresizliğinin bir başka göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Bu savaş, Rus ekonomisine önemli zararlar veriyor ve bazı tahminlere göre 315 bin kişiye ulaşan büyük Rus askeri kayıplarına neden oluyor” dedi. Patel, Rusya Savunma Bakanlığı’ndaki değişikliklerin, Kremlin lideri Vladimir Putin’in Ukrayna’ya karşı istilacı savaşını sürdürmek istediğini gösterdiğini belirtti.

Ayrıca, “Putin, askerlerini geri çekerek savaşı herhangi bir anda sona erdirebilir, bunun yerine her gün Ukrayna halkına karşı acımasız saldırılar yapmaya devam ediyor” diye ekledi.

  1. Sivastopol ve Novorossiysk’e yoğun İHA saldırıları

16-17 Mayıs gecesi, GUR ve SBU saldırı dronları geçici olarak işgal edilen Kırım’da, Novorossiysk’te ve Rus Karadeniz Filosu deniz üssünün bulunduğu Tuapse’deki bir dizi önemli Rus hedefine saldırdı.

Bombardımanın ardından sabah saatlerinde limanın elektriği tamamen kesildi. Şehrin bazı bölgelerinde de elektrikler kesildi ve toplu taşıma araçları kullanılamadı. Aynı zamanda Krasnodar Bölgesi’nde Rosneft’e ait bir petrol rafinerisi de saldırıya uğradı.

Novorossiysk ve Tuapse şehirleri ile işgal altındaki Kırım’da bulunan Sivastopol’deki altyapı tesisleri, Ukrayna dronlarının yoğun saldırısına uğradı. Rusya Savunma Bakanlığı’na göre, 100’den fazla drone uçuş yaptı. Kesin olarak vurulan yerler şunlardır:

  • “Novorossiysk Akaryakıt Terminali”, yakıt depoları;
  • “Importharçprom”, yakıt depoları;
  • “Gazprom” petrol deposu, Kırılivka;
  • “Transneft” petrol deposu, Gruşova Balka.

Tuapse Rafinerisi: Krasnodar Bölgesi’ndeki Tuapse şehrinde bulunan petrol rafinerisi, Ukrayna insansız hava araçları tarafından saldırıya uğradı. Videolara göre birkaç isabet aldı ve bu saldırıda rafinerinin bir işlem ünitesi yandı. Bu, Tuapse Rafinerisi’ne yapılan ikinci saldırıydı; ilki Ocak ayında gerçekleşti. Ayrıca, geçici olarak işgal altındaki Sivastopol’de de patlama sesleri duyuldu ve trafo merkezinin çalışması durduruldu.

Bir kaynak, “Bugünkü özel operasyon, Rusların Sivastopol ve Novorossiysk’teki ana deniz üslerini koruyamadığını kanıtladı. Tek yapmaları gereken savaş gemilerini limanların derinliklerinde sivil gemilerin arkasına saklamak. Ruslar, Karadeniz Filosu’nun hakimiyetini unutsunlar. Ukrayna’nın ‘pamukları’ onları her yerde bulacak!” diye belirtti.

  1. Rusya, barışçıl şehirleri yok ediyor: Harkiv bölgesindeki durum

Her gün Ukrayna şehirleri topçu ateşi altında bulunuyor, ayarlanabilir hava bombaları kullanılıyor ve çoğunlukla sivil nüfusa, özellikle Harkiv, Sumı gibi cephe hattındaki şehirlere yönelik saldırılar düzenleniyor. Bu saldırılar, sivil ölümlerini artırmayı amaçlıyor. Özellikle 15 Mayıs’ta, Harkiv bölgesindeki Vovçansk’tan kendi başlarına tahliye olmaya çalışan üç kişi Ruslar tarafından vuruldu; ikisi olay yerinde hayatını kaybetti. Bu durum, Başsavcılık Ofisi basın servisi tarafından bildirildi.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı’nın verdiği bilgilere göre, Harkiv yönünde Rus askerleri Ukrayna birliklerini bulundukları pozisyonlardan çıkarmak için 10 kez girişimde bulundu. Ukrayna askerleri, Lıptsi yerleşim yeri yönünde Rusların 6 ilerleme girişimini ve Pleteniivka-Vovçansk yönünde bir saldırıyı püskürttü. Starıtsya bölgesindeki durum gerginliğini koruyor, burada Nova Tavoljanka (Rusya) yönünden gelen bir saldırı geri püskürtüldü. Bugruvatka’dan iki saldırı daha devam ediyor. Ukraynalı askerler, karşı saldırılar düzenliyor ve savunmanın dayanıklılığını artırmak için önlemler alıyor. Durumun kontrol altında olduğu ve istikrarı sağlamak için çalışmaların sürdüğü bildiriliyor.

  1. Rus varlıklarına el konulması yönünde ilk adımı Estonya attı

Estonya, Ukrayna lehine Rus varlıklarına el konulmasına yönelik mekanizmalar üzerinde yasama düzeyinde anlaşmaya varan ilk ülke oldu. Tallinn bu mekanizmaları 2022 yılında aramaya başladı. Bu fikir, dünya medyası tarafından “Robin Hood planı” olarak adlandırıldı, çünkü Estonyalılar parayı Ruslardan alıp Ukraynalılara vermek istedi.

Milletvekilleri Uluslararası Yaptırımlar ve İlgili Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’u (332 SE) 15 Mayıs’ta üçüncü okumada ele aldı. 101 milletvekilinden 65’i yasanın lehinde oy kullanırken, üç milletvekili karşı oy kullandı.

Ülke parlamentosunun Anayasa Komisyonu Başkanı Hendrik Johannes Terras, dondurulmuş varlıkların kullanımına yönelik yasal düzenlemelerin oluşturulmasının, bir dizi müttefik devlet ve uluslararası örgüt tarafından üstlenilen karmaşık bir görev olduğunu açıkladı. Ancak Estonya, bu süreçte öncü bir rol oynamaktadır.

Terras, savaş sırasında Ukrayna’ya verilen zararın tazmin edilmesinde sorumluluğun sağlanması için uluslararası yaptırımlar temelinde dondurulmuş varlıkların kullanılabileceğini söyledi.

Kabul edilen yasanın, Ukrayna’ya yönelik saldırıda doğrudan yer alan bireyler ve işletmeler için sorumluluk öngören bir mekanizma önerdiğini açıkladı.

Estonya’da mal varlığının kullanımıyla ilgili bir işlem başlatılması için Ukrayna’nın ilgili talebi sunması gerekiyor. Ayrıca, mal sahibinin hukuka aykırı eylemlerle bağlantısına dair yeterli kanıt bulunmalıdır.

Estonya Dışişleri Bakanlığı, tüm koşulları ve mal varlığı üzerindeki mülkiyet haklarını belirlemeli ve ilgili kişinin çıkarlarının üstünde olan özel durumların bulunmadığını tespit etmelidir. Mal sahibi, yasanın öngördüğü şekilde, mal varlığının kullanımına ilişkin kararı idari mahkemede temyiz etme hakkına sahiptir.

Ukrayna, Estonya parlamentosunun bu kararını memnuniyetle karşıladı. Ülkenin Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, sosyal medya platformu X’te şunları yazdı: “Riigikogu’nun bugün Ukrayna lehine dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılmasına izin veren yasa tasarısını kabul etmesini memnuniyetle karşılıyorum. Birlikte Rusya’yı bedel ödemeye zorlamalıyız ve Estonya, bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olan kararlı liderliğini bir kez daha gösteriyor.”

Estonya parlamentosu Dışişleri Komitesi Başkanı Marko Mihkelson, FREEДОМ yayınında yaptığı açıklamada, Estonya’nın bu kararının diğer AB ülkelerine örnek olması gerektiğini belirtti. Mihkelson, demokratik ülkelerin varlıkların el konulmasına yönelik benzer kararlar almalarının zor olduğunu, ancak uluslararası hukuku ilk ihlal edenin Rusya olduğunu ekledi.

Ayrıca, ABD’nin de yakın zamanda ülkede bulunan Rus varlıkların Ukrayna lehine kullanılmasına izin veren bir yasa çıkardığını belirtebiliriz. Bu bilgiyi doğrulayan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD ve diğer G7 ülkelerinin, Ukrayna’nın yararına kullanılacak diğer varlıklar için bir mekanizma üzerinde çalıştığını söyledi.

Bu yıl Haziran ayında yapılacak G7 zirvesinde ise Rus varlıklarının kaderi nihai olarak belirlenecektir. Reuters’in belirttiğine göre, İtalya’daki G7 ülkelerinin maliye bakanları toplantısında, AB’nin dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen gelirlerin Ukrayna’ya yardım amacıyla kullanılması planını destekleyecekler.

Daha önce ABD, bu varlıklara el konulmasını ve tamamının kullanılmasını önerdi; ancak Avrupa, Euro’ya yönelik riskleri ve olası yasal sonuçları gerekçe göstererek bu fikre karşı çıktı. Avrupa’nın direnişi karşısında Washington geçenlerde bu varlıkların Ukrayna’ya verilecek krediler için teminat olarak kullanılmasını önerdi.

İtalyan bir yetkili G7’nin, dondurulan Rus varlıklarından elde edilen gelirin (faiz) Ukrayna yararına kullanılması konusunda AB’nin çizgisini destekleyeceğini belirtti. Müzakerelerin söz konusu varlıkların kendisine değil, varlıklardan elde edilen gelirin kullanımına odaklandığını belirten yetkili, herhangi bir çözümün AB desteğine ve “sağlam bir yasal temele” sahip olması gerektiğini sözlerine ekledi.

İtalyan yetkili, Haziran ayındaki zirvede G7 hükümet başkanlarının nihai kararı verebilmeleri için maliye bakanlarının hazırlık çalışmalarını yürüteceklerini bildirdi. Stanford Üniversitesi Hoover Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olan ve 2005-2007 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı’nda danışmanlık yapan Philip Zelikow, Rusya, Çin ve Arap ülkelerinin, Rusya’nın dondurulmuş 300 milyar dolarlık mal varlığına el konulmasını ve bunların Ukrayna’ya aktarılmasını engellemek için Alman, Fransız ve Japon hükümetlerine şantaj yaptığını ileri sürdü.

  1. Ukrayna Parlamentosu Başkanı’nın Türkiye ziyareti

Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Başkanı Ruslan Stefançuk, Türkiye Cumhuriyeti’ne yaptığı resmi ziyarette Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşmesi gerçekleşti.

Öncelikle Ruslan Stefançuk, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın teminatının, Ukrayna ve Türkiye Cumhurbaşkanları Volodımır Zelenski ve Recep Tayyip Erdoğan arasındaki sürekli diyalog, Parlamentolar arasındaki etkileşim ve Ukrayna ile Türkiye’nin Dışişleri ve Savunma Bakanları arasındaki aktif iş birliği olduğunu belirtti.

Aynı zamanda Stefançuk, Rusya Federasyonu’nun kapsamlı silahlı saldırısına karşı verilen insani, mali ve diğer yardımlar için Türkiye’ye minnettarlığını dile getirdi.

Stefançuk, “İlk günden itibaren Ukrayna’nın egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü destekleyen Türkiye, sürdürülebilir ve adil bir barışa ulaşmak için yeterince çaba sarf ediyor” diye vurguladı. Bu nedenle, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenski’nin Barış Formülü’nün hayata geçirilmesinin önemli olduğunu belirtti: “Ukrayna, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Küresel Barış Zirvesi’ne katılımını bekliyor. Ukrayna Parlamentosu Başkanı, “Barış hakkında konuşurken, onun nasıl olacağını anlamamız gerekiyor. Adil bir barış konusu, dünya gündeminde bir numaralı konu olmalıdır” dedi.

Taraflar ayrıca parlamentolar arası işbirliği ve Ukrayna ve Türkiye Parlamentoları arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi konularını da ele aldılar. Özellikle Dostluk Grubu’nun çalışmaları ve uluslararası ilişkiler, güvenlik ve savunma konularında parlamenter komiteler düzeyinde temasların hızlandırılması konusunda görüş alışverişinde bulundular.

Bunun yanı sıra, Ruslan Stefançuk, Türkiye’nin Uluslararası Kırım Platformu’nun kurulması ve faaliyetlerine katılımını çok değerli bulduğunu ve meslektaşının Uluslararası Kırım Platformu Üçüncü Parlamenter Zirvesi’ne kişisel katılımını beklediğini belirtti.

“Ukrayna’nın sadece Kırım’ı değil, işgal ettiği tüm toprakları geri almasını destekliyor; sürdürülebilir ve adil bir barışı savunuyoruz” diyen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, “Ukrayna’nın bağımsızlığının ilk günlerinden itibaren samimi ilişkiler kurduk ve bu ilişkiler stratejik ortaklığa dönüştü” diye ekledi.

Savaşın bir an önce sona ermesini ve Ukrayna’nın yeniden inşa aşamasına geçmesini umut ettiğini belirten TBMM Başkanı, bu konuda Türkiye’nin Ukrayna’ya yardımcı olacağını ifade etti.

Ukrayna Parlamentosu Başkanı Ruslan Stefançuk, Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyareti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme ile tamamladı.

Ukrayna Parlamentosu Başkanı, Ukrayna’nın NATO’ya giden yolda verdiği destek için teşekkür etti. Görüşme sırasında taraflar, Barış Formülü’nün uygulanması ve Kremlin’in rehinelerinin serbest bırakılması konuları da dahil olmak üzere bir dizi önemli konuyu ele aldılar. Ayrıca, Ukrayna Parlamentosu Başkanı, gıda güvenliği maddesinin uygulanmasında Türk tarafının liderliği ve inisiyatifin desteklenmesi için Türkiye’ye minnettarlığını ifade etti. “Ukrayna, kendi toprakları karşılığında değil, dürüst ve adil bir barış istiyor” diye vurguladı. Aynı zamanda, Stefançuk, Ukrayna’nın Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Küresel Barış Zirvesi’ne kişisel katılımını büyük ölçüde beklediğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasındaki yüksek iş birliği seviyesini, Türk ve Ukrayna parlamentoları arasındaki etkileşimin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirdi. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Rusya’nın Kırım’ı işgalinden bu yana Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini desteklediğini vurguladı. Ayrıca, Ukrayna’ya verilen geniş çaplı desteğin devam edeceğini teyit etti. Son olarak, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenski’nin Barış Formülü’nü prensip olarak desteklediğini açıkladı.

You may also like...