Ukrayna Haber Bülteni 8.06.2023

1. Kahovka Hidroelektrik Santrali (HES) nasıl yıkıldı?

Tarihte daha önce de Rusya, baraj patlatma taktiğini kullanmıştı. Ukrayna ilk kez bu kadar yıkıcı bir şekilde acı çekmiyor. 18 Ağustos 1941 tarihinde NKVD’nin 157. alayı, SSCB yönetiminin emriyle Alman ordusunu durdurmak amacıyla Dnipro Hidroelektrik Barajını havaya uçurdu. Bu patlama hem Almanlar hem de geri çekilen Kızıl Ordu mensupları için sürpriz bir gelişme oldu. Patlama sırasında barajdan geçmekte olan Kızıl Ordu’nun askerleri, yükselen dalganın akıntılarına kapılarak hayatlarını kaybetti. Ayrıca akıntının aşağısında kalan Sovyet birlikleri de sular altında kaldı. Bu barajını havaya uçurma kararının 20 bin ila 100 bin arasında cana mal olduğuna inanılıyor. Baraj ertesi yılın yazında Almanlar tarafından yeniden inşa edildi, ancak 1943 sonbaharında geri çekilmeleri sırasında tekrar havaya uçurulmaya çalışıldı.

Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Başkanının iletişim danışmanı Daria Zarivna’nın açıklamasına göre, Rusya 2012 Mart ayında baraja mayın döşediğinde Kahovka HES’i yok etmeyi planlamıştı. Kuşkusuz, barajın kasıtlı bir şekilde patlatılması, Rus işgalci güçleri tarafından Ukrayna topraklarının işgalden kurtarılmasını zorlaştırmak ve ekolojik bir felaket yaratmak amacıyla gerçekleştirildi. Ekim 2022’de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenski, “Tüm dünya liderleri Rusya’ya Kahovka HES’e yönelik bir terör saldırının kitle imha silahlarının kullanılmasına eşdeğer olacağını açıkça ifade etmelidir” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

6 Haziran gecesi Rus birlikleri, Herson’un 60 km doğusunda yer alan Nova Kahovka Hidroelektrik Santralindeki barajı patlattı. Dnipro nehrinin her iki yakasında, Herson’un bir kısmı da dahil olmak üzere yaklaşık 80 yerleşim yerinin taşkın bölgesinde olduğu bildirildi. Ukrayna devletine bağlı enerji şirketi Ukrhydroenergo’ya göre, Kahovka Hidroelektrik Santrali iç yapısındaki patlamanın ardından tamamen tahrip oldu ve eski haline getirilemeyecek durumda. Barajın büyük bir kısmı da yıkıldı.

Ön bilgilere göre, Kahovka Hidroelektrik Santrali Rusya Federasyonu’nun 205. motorize piyade tugayı tarafından havaya uçuruldu. Bu bilgi, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Mıhaylo Podolyak tarafından aktarıldı. Podolyak, Cenevre Sözleşmeleri’ne atıfta bulunarak HES’in patlatılmasının seçici olmayan kitle imha silahlarının kullanımı anlamına geldiğini belirtti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, yaptığı açıklamada “Bir yılı aşkın süredir Rusya hem barajı hem de tüm Kahovka HES’i kontrol ediyor. Onu bir şekilde dışarıdan bombalayarak havaya uçurmak fiziksel olarak gerçekçi değil. Mayınlıydı. Rus işgalciler tarafından mayınlandı ve onlar tarafından havaya uçuruldu. Tamamen kasıtlı, hazırlanmış bir patlama. Ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlardı.” dedi.

2. Saldırının amacı neydi ve bölge için sonuçları neler olacak?

Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Mıhaylo Podolyak, Rusya’nın amacını açıklarken şunları aktardı: “Amaçları, ilerleyen Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin önünde aşılmaz engeller yaratmak, bilgi inisiyatifini engellemek, Belgorod bölgesindeki olaylardan dikkati dağıtmaktı. Ancak Ruslar, tam ters bir etki elde etmişler. Güney Ukrayna’da geniş bir alan içinde birçok yerleşim yeri harap oldu, çevreye büyük zarar verildi ve çok sayıda hayvan öldü.”

  • Toplumsal sonuçlar

Başta Devlet Başkanı Putin olmak üzere Rusya’nın askeri ve siyasi yönetimi, işgal altındaki bölgelerde yaşayan Ukraynalıların hayatını ve kaderini umursamadan yanmış toprak taktiğiyle hareket etme kararı aldı.

Kahovka Barajı’nın patlatılması nedeniyle Nikopol, Marganets ve diğer şehirlerin içme suyu tesisleri etkilenecektir. Ayrıca, Nikopol Güney Boru Fabrikası’nın endüstriyel su temini tesisleri ve yaklaşık 50 küçük tarımsal su alma tesisinin faaliyetleri durdurulacaktır.

Bu barajdan beslenen Kahovka sulama kanalı sistemi (Herson ve güney Zaporijya bölgelerine su sağlayan) ve Dnipro-Krıvıy Rig kanalı sistemi faaliyetlerini sürdüremeyecektir. Barajın bulunduğu bölgede geniş tarım arazileri yer alıyor. Herson, Zaporijya ve Dnipro bölgelerindeki tarım ürünleri, bu bölgelerin yıllık kuraklıklar nedeniyle sulama için Kahovka rezervuarından su kullanması nedeniyle yok olma tehdidi altındadır.

Kahovka Barajı’nın yıkılması Kırım’ın su temini açısından da önemli sonuçlar doğuracaktır. Kırım’ın kuzey bölgesi, Kahovka rezervuarından beslenen sulama tesislerinden su kullanıyordu.

  • Çevresel sonuçlar

Herson Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı tarafından yapılan açıklamaya göre, bölgesel başkent Herson’da 08.06.2023 sabahı ortalama sel seviyesi 5,61 metre olarak tespit edildi. Bölgenin 600 kilometrekarelik bir alanının su altında olup, toprakların yüzde 32’si Dnipro’nun sağ kıyısında, yüzde 68’i sol kıyıda yer alıyor.

Rusya’nın eylemleri ekolojik bir felakete, hatta bir eko-kırıma yol açacaktır. Bu durum bölgenin biyosferine büyük bir tehdit oluşturuyor. Sular altında kalmanın sonucunda, Herson bölgesinin flora ve fauna açısından önemli bir kısmı tamamen yok olacaktır. Su dengesinin bozulması ve toprakların tahrip edilmesi nedeniyle çevreye uzun vadeli ve geri dönüşü olmayan yıkıcı zararlar verilecektir. Ayrıca, Karadeniz’in kuzey kıyısında bulunan eşsiz korunan ekosistemlerin varlığı da tehdit altındadır.

Bir adaya dönüşebilecek olan Kinburn Kıstağı da büyük bir tehlike altındadır. Bu felaket, yüksek ihtimalle Dinyester Biosfer Rezervini de etkileyecektir.

Büyük bir su kütlesinin aniden serbest bırakılması, binlerce ton balığın ölümüne yol açarak Podniproviya ekosistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır. Artık toplum balık ölümlerine dair gerçekler mevcuttur. Bununla birlikte, Karadeniz’in ani tuzluluk düşüşü, bölgesel biyosferin normal işleyişini tehlikeye atacaktır.

Herson’daki Nizhnedniprovsky Milli Parkı, Kahovka Hidroelektrik Santralin’de meydana gelen patlama nedeniyle 46,5 milyar UAH zarar gördü. Milli Parkın flora (1,016’dan fazla bitki türü) ve faunası su baskınından etkilendi ve bazı türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya oldu. Bu türler arasında yaban domuzu, alageyik, kızıl geyik, karaca, dağ tavşanı, sülün, kunduz ve misk sıçanı bulunmaktadır. Dolayısıyla, bölgesel ölçekte bir eko-kırımdan söz edilmektedir.

Mesela tatlı suların Karadeniz’e girmesiyle Karadeniz’de yaşayan balıkların ve diğer biyolojik nesnelerin hayati tehdidi. Aynı şekilde, Karadeniz’in faunası da tatlı su akışının yoğunluğundan zarar görebilir. Milli Güvenlik ve Savunma Konseyi üyeleri Kahovka HES’in makine bölümünün tahrip olması nedeniyle en az 150 ton akaryakıtın Dnipro Nehri’ne karıştığı ve 300 tondan fazla sızıntı riski bulunduğu konusunda bilgilendirildi.

  • Ukrayna tarım sektörü için sonuçlar

Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanlığı’nın ön tahminlerine göre, Rusların Kahovka Hidroelektrik Santralin’e yönelik terör saldırısı sonucunda Herson bölgesinin sağ kıyısında yaklaşık 10,000 hektar tarım arazisi sular altında kalacaktır. Bölgenin şu anda işgal altında olan sol kıyısında ise bu rakam birkaç kat daha fazladır.

Herson bölgesindeki tarlaların su altında kalmasıyla “tahıl girişimi”nin kesintiye uğraması ve küresel kıtlıkla sonuçlanması tehdidi ortaya çıkarıyor. Rus terör saldırısı, Ukrayna’nın güneyindeki sulama sistemini tahrip ederek bu durumu daha da kötüleştiriyor.

Herson ve Zaporijya bölgelerindeki sulama sistemlerine su temini, öncelikle işgal altındaki topraklarda duracak, ancak bu durum Ukrayna tarafından kontrol edilen toprakları da etkileyecektir. Bu durum, bölgedeki tarım faaliyetlerini olumsuz etkileyerek Ukrayna’daki hasadı önemli ölçüde azaltacak ve dolayısıyla küresel gıda güvenliğine zarar verecektir.

  • Nükleer güven(siz)lik

Ukrayna’nın devlet atom enerjisi şirketi Energoatom, Kahovka HES’teki patlamanın Zaporijya Nükleer Santrali için potansiyel ağır sonuçlar doğurabileceğini, ancak şu anlık durumun kontrol altında olduğunu belirtti. Ayrıca, Kahovka Barajı’ndaki su seviyesinin hızla düştüğü ve bu durumun rezervuardaki suya bağlı olan türbin kondansatörleri ve güvenlik sistemleri için ek bir tehdit oluşturduğu ifade edildi. Santralin soğutma havuzu şu anda doludur. Havuzda santralin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar su bulunmaktadır.

Soğutma havuzlarında yeterli su bulunmaması halinde reaktörlerin aşırı ısınması, Japonya’daki Fukuşima’ya benzer bir duruma yol açabilir. Santral personeli, Eylül 2022’de faciayı önlemek amacıyla reaktörleri “soğuk duruma” geçirmek için gerekli hazırlıklara başladı. Ancak bunun yeterli olmayabileceği düşünülmektedir.

Energoatom şirketinin başkanı Petro Kotin, şu an itibariyle Kahovka HES’te meydana gelen patlamanın Zaporijya Nükleer Santrali’nin çalışmasını etkilemeyeceğini açıkladı. Kotin, “Reaktörler Kahovka su rezervuarına bağılı olmayan bir havuzdan soğutuluyor. Santraldeki reaktörleri soğutmak için havuzdaki su kullanılıyor, ancak şu anda reaktörler çalışmıyor” dedi. Tüm reaktörler çalışıyor olsaydı, su buharlaştığı için havuzun her ay doldurulması gerekeceğini söyledi. Havuzdaki su seviyesi neredeyse değişmedi ve Eylül ayından bu yana doldurulmadı. Kritik bir durumda, havuzu Kahovka rezervuarına alternatif kaynaklardan suyla doldurabilir.

Energoatom son yaptığı açıklamada, “8 Haziran saat 09:00 itibariyle Kahovka rezervuarındaki su seviyesi 13,0 metre, Zaporijya Nükleer Santrali’nin soğutma havuzundaki su seviyesi ise 16,6 metre olup, bu santralin ihtiyaçları için yeterlidir” denildi.

  • Kültürel miras

Rus işgalciler tarafından hedef alınan Kahovka Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin çökmesi sonucunda Ukrayna’ya ait birçok kültürel miras alanı zarar görmüş ya da yok olmuştur. Ukrayna Kültür ve Enformasyon Bakanlığı, bu alanların büyük bir kısmının geçici olarak işgal edilen topraklarda bulunması nedeniyle veri toplama imkanlarının sınırlı olduğunu belirtti.

Bu ekolojik felaketin yanı sıra ekonomik kayıplar, dünya gıda güvenliği sorunları ve nükleer ile küresel güvenlik üzerindeki sonuçlar öngörülemez.

3. Kahovka Barajı’nın patlatılması neden insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kabul ediliyor?

Uluslararası toplum, Kahovka Hidroelektrik Santrali ile ilgili durumu değerlendirmeye devam ediyor. Ancak barajın olduğu bölgenin geçen yıldan bu yana Rusya’nın kontrolü altında bulunması nedeniyle Rusya patlamadan sorumlu tutulmaktadır.

Barajlar uluslararası sözleşmelerle korunduğu için Rusya’nın eylemleri insanlığa karşı işlenmiş bir savaş suçu olarak nitelendirilebilir. Cenevre Sözleşmesi’ne göre (1977 tarihli Ek Protokol I’in 56. Maddesi), barajların patlatılması bir savaş suçu olarak kabul edilir ve kitle imha silahlarının kullanımı ile eşdeğer tutulabilir.

Rusya, geçici olarak işgal ettiği Ukrayna toprakları da dahil olmak üzere güneyde yaşayan Ukraynalıların hayatlarını tehlikeye atmıştır. Tahliye için sınırlı bir süre vardı: Hidroelektrik santrali 02:50’de havaya uçuruldu ve saat 7:00’de bölge yetkilileri selin 4-5 saat içinde zirveye ulaşmasının beklendiğini duyurdu. Rusya’nın sebep olduğu felaketin uzun vadeli sonuçları olacağı öngörülmektedir.

Belediye Başkanı, işgalcilerin su altında kalan Oleşkı kentinden insanları tahliye etmediğini ve onların selden kendi imkanlarıyla kurtarmalarına izin vermediğini bildirdi. Rus işgal güçleri, Oleşkı kentinden kendi imkanlarıyla ayrılmak isteyenlerin çıkmasına izin vermiyor. Çoğu insanın tahliye imkanı da yoktur.

Herson kamu tesisleri, Kahovka Barajı’nın yıkılması nedeniyle sular altında kalmıştır. Şu anda Herson’da yaklaşık 12,000 tüketici elektriksiz kalmış durumda olduğundan su tedarikinde sorunlar yaşanmaktadır. Krıvıy Rig şehrinde yaşanan bu felaket, önemli su tedarik sistemlerinin hasar görmesine neden oldu. Mevcut durumda, bölgedeki nüfusa su kısıtlamaları getirildi. Ukrayna Askeri İstihbaratı (GUR) ve Ukrhydroenergo, işgal altındaki Zaporijya Nükleer Santrali için ilave riskler konusunda uyarıda bulundu. Santralin türbin kondansatörleri ve nükleer santralin güvenlik sistemleri için elektrik alması için Kahovka rezervuarından gelen su gereklidir.

Kırım’da (Kerç, Yevpatoria, Canköy) suyun kalitesi keskin bir şekilde düştü ve tüketicilere tedariki için zaman çizelgeleri uygulamaya konuldu. Ukrayna Savunma Bakanı Yardımcısı Hanna Malyar’a göre, Herson bölgesinde ve Kırım’da işgal edilen yerleşim yerlerinin sakinleri susuz bırakıldıkları için kritik bir durumdalar. Milli Güvenlik ve Savunma Konseyi Başkanı Oleksiy Danilov, Rus terör saldırısının önümüzdeki üç, beş veya on yıl içinde Kırım’a su tedarikini imkansız hale getireceğini söyledi. Ona göre, baraj tamamen yeniden inşa edilene kadar su temini konusu ele alınmayacak.

Ukrayna Askeri İstihbaratı (GUR) ve Ukrhydroenergo, işgal altındaki Zaporijya Nükleer Santrali için ilave riskler konusunda uyarıda bulundu. Kahovka rezervuarından gelen su, santralin türbin kondansatörlerine ve güvenlik sistemlerine su temini açısından gereklidir. Zaporijya Nükleer Santralindeki soğutma havuzlarının kapasitesi Dnipro Nehrindeki su seviyesine bağlıdır. GUR ve Ukrhydroenergo, Kahovka HES’teki patlamanın ardından Rusların işlediği yeni suçun, işgal altında bulunan Zaporijya Santrali’nde nükleer bir felaket yaşanması tehdidini arttırdığı uyarısında bulundu.

IAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, “Eğer barajdaki su seviyesi, Zaporijya’ya su pompalanması için gereken minimum 12,7 metrenin altına düşerse, santral buradan su indiremeyecektir. O zaman durum kritik hale gelebilir” dedi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenski, Kahovka Hidroelektrik Santrali patlamasının ardından ‘Bükreş Dokuzu’ zirve toplantısı liderlerine hitap etti ve Rus terör saldırısının Avrupa’da son on yılın en büyük insan yapımı çevre felaketine yol açtığını belirtti. Kahovka’daki gibi insanlığa karşı suçları işledikten sonra Rusya’yı en üst düzeyde izole etmek ve Rus rejimine karşı yaptırımları artırmak gerektiğine dikkat çekti.

You may also like...