Ukrayna Haber Bülteni 31.05.2023

1. Karşı taarruz ne zaman ve onu beklemeli miyiz?

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mıhaylo Podolyak, Ukrayna’nın karşı taarruzu hakkında şunları söyledi: 1. Bu, belirli bir gün ve saatte kırmızı kurdele kesilmesiyle başlayacak bir “etkinlik” değil. 2. Bu, birçok yönlerde Rus birlikleriyle dün gerçekleşmiş, bugün gerçekleşen ve yarın gerçekleşecek olan farklı mücadele eylemidir. 3. Düşmanın lojistik desteklerinin yoğun bir şekilde imha edilmesi de bir karşı taarruzdur.

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Igor Jovkva, Rus güçlerine karşı saldırının başarılı olduğuna ve Ukrayna’nın müttefiklerinden gerekli silah desteğini aldığı anda başlayacağına inandığını belirtti.

Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi (NSDC) Sekreteri Oleksiy Danilov BBC muhabiri James Landale’ye verdiği röportajda, ülkesinin Rus güçlerine karşı uzun beklenen karşı saldırıya hazır olduğunu söyledi. Danilov herhangi bir tarih vermedi, ancak Rusya lideri Vladimir Putin’in işgal güçlerinden toprak geri almak için saldırının “yarın, yarından sonra ya da bir hafta içinde başlayacağını” belirtti. NSDC Sekreteri, Ukrayna hükümetinin bu kararda “hata yapma hakkı olmadığını” vurguladı. Danilov, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin, komutanlar “savaşın bu aşamasında en iyi sonucu elde edebileceklerini” gördüklerinde saldırıya geçeceklerini kaydetti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, karşı taarruz hakkında yaptığı açıklamada, Batı’nın taahhüt ettiği silah ve teçhizatın tamamının henüz ulaşmadığı için Rus güçlerine karşı saldırıya başlatabilmek için biraz daha zamana ihtiyaç duyduklarını söyledi. Zelenski ayrıca, Ukrayna’nın başarısızlık seçeneğini düşünmediğini söylese de, karşı taarruzun yüzde yüz başarı garantisi olmadığını kabul etti.

Putin Ukrayna’nın karşı saldırısından son derece korkuyor ve başlangıcını mümkün olan her şekilde ertelemeye çalışıyor. İngiltere’den emekli bir kıdemli subay olan ve şimdi The Telegraph gazetesinin köşe yazarlığı yapan Richard Kemp, Ukrayna’ya yönelik füze ve insansız hava aracı saldırılarının yoğunluğunu açıklarken yukarıdaki ifadeleri kullandı. Kremlin, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin başarı şansının yüksek olduğunun farkında ve bu nedenle füze stoku tükenmeden önce orta ve batı Ukrayna’da mümkün olduğunca çok sayıda Ukrayna askerini ve silahını imha ederek en azından Ukrayna saldırısını biraz ertelemeye çalışıyor. Başka bir amaç, sivil halkın moralini bozmaktır. Çünkü bu şekilde toplumun, çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi için Rus yönetimiyle bir anlaşmaya varılması konusunda hükümetine baskı yapacağını düşünüyorlar. Ancak Kemp, Putin’in şu ana kadar bunun tam tersini başardığını belirtti. Örneğin, cumartesi gecesi Ruslar, Ukrayna başkentinin kuruluşunun 1541. yıldönümünü olabildiğince karamsar hale getirmek için Kyiv’e rekor sayıda kamikaze insansız hava aracı fırlattı. Ancak amacına ulaşamadılar: sabah saatlerinde Kyiv sakinleri hiçbir şey olmamış gibi o günün tadını çıkarttı, başkente olan sevgilerini ifade etti ve herhangi bir uzlaşma arzusu göstermediler. Kemp, “Ayrıca Putin, diplomatik cephede neredeyse tam bir yenilgi yaşadı: Batı, Ukrayna’yı artık yalnız bırakmayacak”, diye yazdı. Kemp, gelecekte yaşanması muhtemel bir çöküşü nasıl önleyeceğini bilemeyen Putin’in bir şeyler yapmaya çalıştığını ve bu nedenle Ukrayna’yı düzenli olarak bombalandığını açıkladı.

Kemp, The Washington Post için kaleme aldığı köşe yazısında “Putin’e zamanın artık aleyhine işlediğini mümkün olduğunca açık bir şekilde anlatmalıyız” yazdı. Daha önce, Rusya’nın tüm dünya Ukrayna’daki savaştan yorulmasını bekleyeceği ve sonrasında savaşı kendi koşullarında sonlandırmanın daha kolay olacağına dair bir düşünce yaygındı. Zaman geçiyor ancak Rusların beklentileri boşa çıkıyor. Dahası, editörlere göre son birkaç haftada çıkan haberler statükoyu değiştirdi. Üç olayı kastediyorlar: Joe Biden’ın Ukrayna’ya F-16 savaş uçakları sağlama kararı, Almanya’nın Leopard tankları, hava savunma sistemleri ve topçu mermileri de dahil olmak üzere 3 milyar dolarlık yardım paketi tahsis etmesi ve İngiltere’nin uzun menzilli Storm Shadow adlı seyir füzeleri sağlaması. Bu durum, Ukrayna’ya verilen desteğin yeni bir seviyeye çıkmasına yol açıyor. Çünkü bu silahlarla Ukrayna’nın işgal altındaki toprakları geri alması çok daha kolay olacaktır. Ayrıca, bu destek uzun vadeli bir nitelik taşımakta ve Batı’nın bu savaşın uzun sürmesi durumunda Ukrayna’ya yıllarca destek vermeye hazır olduklarını göstermektedir. Bu nedenle Putin, zaman kaybetmenin kendi çıkarına olmadığını ve bir an önce barış formülü bulmanın daha iyi olacağını anlamalıdır. The Washington Post’a göre, Putin’i ikna edici bir argüman, Ukrayna’nın müttefiklerinin askeri bütçelerindeki değişiklikler olabilir. Bu değişiklikler, Kyiv’e gerektiği kadar destek vereceklerini yansıtacaktır.

2. Ivan Khurs’a yapılan saldırı

Rus askeri muhabirleri, 24 Mayıs 2023 sabahı saat 05:30’da İstanbul Boğazı’nın 74 kilometre kuzeyinde bulunan Rus Karadeniz Filosu’na ait Ivan Khurs isimli geminin kimliği belirsiz “deniz insansız araçları” (İDA) tarafından saldırıya uğradığını bildirdi. Rusya Savunma Bakanlığı saldırıyı doğrulayarak, insansız botların Türk Akımı ve Mavi Akım doğalgaz boru hatlarını (Türkiye’nin ekonomik bölgesinde) “koruduğu” iddia edilen geminin bulunduğu İstanbul Boğazı’nın 140 km kuzeydoğusunda imha edildiğini açıkladı. Ukrayna Savunma Bakanlığı, Rus savaş gemisi Ivan Khurs’un Ukrayna’ya ait İDA’lar tarafından saldırıya uğradığını doğruladı. Ivan Khurs gemisinin güçlü bir elektronik gözetleme, füze yönlendirme ve Ukrayna İHA ve İDA’larına karşı elektronik savaş sistemine sahip olduğu bilinmektedir. Bu 2017 yılı keşif gemisi füze savunma sistemlerini takip etmek üzere tasarlanmıştır.

Saldırı, antenler ve iletişim platformları gibi hassas sistemlere yönelikti. Bu, bir geminin elektronik altyapısını oluşturan yapıdır. Dolayısıyla, bu yapının tahrip edilmesi, savaş gemilerinin ve denizaltıların Ukrayna topraklarına füze fırlatmasını engeller.

Rus yetkililer, İstanbul Boğazı’nda bulunan Ivan Khurs gemisinin Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesindeki Türk Akımı ve Mavi Akım denizaltı doğalgaz boru hatlarını koruduğunu ileri sürdü. Bununla birlikte, Ankara’nın böyle bir “koruma” talebinde bulunup bulunmadığını belirtmediler.

Ancak burada en az iki “ama” var. İlk olarak, Ivan Khurs gemisi bu gaz boru hatlarının etrafındaki sualtı bölgesini izlemek için gerekli ekipmana sahip değildir. Ayrıca, bu geminin gaz boru hatlarına yapılacak olası bir saldırıyı önleyebilecek ya da durdurabilecek hiçbir silahı bulunmamaktadır.

3. İran’ın Ukrayna-Rusya savaşındaki rolü

Rusya, İran yapımı Şahid -136 kamikaze dronlarıyla Ukrayna’yı vurmaya devam ediyor. Ancak Tahran yönetimi, bu araçları Rusya’ya tedarik ettiği iddialarını reddediyor. Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na göre, sadece son birkaç gün içinde 112 İran İHA’sı Ukrayna’ya fırlatıldı. 28 Mayıs gecesi, Ukrayna topraklarına Rus işgalciler, Şahid -136/131 kamikaze dronları ile kuzeyden (Bryansk bölgesi) ve güneyden (Krasnodar bölgesi) saldırdı. Bir gece içerisinde toplamda 54 dron fırlatılarak rekor kırıldı.

Son geceki dron saldırıları ağırlıklı olarak Ukrayna’daki askeri ve kritik altyapı tesislerini hedef aldı. İran İHA’ları, Rus ordusunun Ukrayna’yı vurmak için kullandığı füzelerden daha düşük maliyetlidir. Ayrıca, yaptırımların uygulanmasından sonra Rusya, füze üretimi için büyük ölçekli bileşenler satın alamıyor. Bu nedenle İran ile yapılan işbirliği Rus tarafı için oldukça karlıdır. The Washington Post’a göre İran, Rusya’ya sadece kamikaze insansız hava araçları değil, aynı zamanda 300 ve 700 kilometre menzilli balistik füzeler de göndermeyi de kabul etti.

Ekim 2022’de Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW), İran Devrim Muhafızları Ordusu mensuplarının Moskova güçlerine Şahid -136 kamikaze insansız hava araçlarını kullanma konusunda eğitim vermek için işgal altındaki Kırım’da bulunduğunu bildirdi. Mart 2023’te ise İngiliz istihbaratı, Rusya’nın İran yapımı Şahid tipi İHA’ları düzenli olarak ufak miktarlarda satın almaya başladığını rapor etti.

İngiliz istihbaratı, İHA’lar için iki fırlatma üssünün olduğuna inanıyor. İHA’ların, Ukrayna’nın kuzey doğusundaki Bryansk bölgesinden fırlatıldığı tahmin ediliyor. Bu durum Kyiv’e uçuş süresini önemli ölçüde kısaltmaktadır. Bu İHA’lar neredeyse her gün Ukrayna şehirlerine saldırmak için kullanılmaktadır. Bu nedenle, İran ordusu Ukrayna’daki askeri operasyonlara doğrudan katılmamış olsa da, İran’ın Rusya’ya silah tedariki yapması, onu savaşın bir suç ortağı konumuna getirmektedir.

24 Mayıs tarihinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, İran vatandaşlarına hitap ederek onları “şer devletinin tarafını” tutmamaya ve Rus terörünün suç ortağı olmamaya çağırdı. Zelenski, Ukrayna’yı her gece terörize eden İran yapımı “Şahid”lerinin Rusya’ya tedarik edilmesinin “İran halkını kötülük ve karanlık tarihin tarafına daha da ittiğini” belirtti. Rus terörünün bir aracı olan İran üretimi “Şahid”ler hakkında konuşan Zelenski, bugün itibariyle Ukrayna askerlerinin bu tip insansız hava araçlarından yaklaşık 900 tanesini düşürdüğünü kaydetti. “Toplamda Ukrayna’ya karşı yaklaşık 1.160 Şahid kullanıldı”.

Zelenski’nin Rusya’ya İHA tedarikini durdurma çağrısının ardından Tahran, onu “İran karşıtı propaganda” yapmakla suçlayarak tepki gösterdi. Zelenski’nin iddiaları İran’da “asılsız” olarak nitelendirildi.

Ukrayna Lideri Zelenski, İran’a 50 yıl süreyle yaptırım uygulanmasını önerdi. Bu öneri, İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik sektörel özel ekonomik ve diğer kısıtlayıcı tedbirlerin uygulanmasını öngörmektedir. Ukrayna parlamentosu (Verhovna Rada), 328 milletvekilinin oyuyla İran’a dönük yaptırımların uygulanmasına ilişkin kararı onayladı.

4. Çin’in “barış planı”

24 Şubat 2023 tarihinde Çin Dışişleri Bakanlığı, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik 12 maddelik bir barış planı sundu. Bu belgede ateşkes ve çatışmaların durdurulması, barış görüşmelerinin başlatılması, tek taraflı yaptırımların sona erdirilmesi gibi maddeler yer almaktadır. Batılı ülkeler, bu durumun Çin’in Afrika ve Asya ülkelerini Volodımır Zelenski’nin barış planını destekleyecek bir BM kararı için oy kullanmaktan alıkoyabileceği endişesine kapıldı.

Ukrayna Devlet Başkanı Danışmanı Mıhaylo Podolyak, savaşı sona erdirecek herhangi bir planın, Rus birliklerinin Sovyetler Birliği çöktüğünde yürürlükte olan sınırlara çekilmesini içermesi gerektiğini ifade etti. Askeri blokların genişlemesine son verilmesini öngören “Soğuk Savaş dönemini anımsatan düşünce ve hareket tarzına dönülmemeli.” maddesi gibi bazı maddeler Ukrayna’nın ulusal çıkarlarına aykırıdır. Aynı şekilde, Çin’in tek taraflı yaptırımların sonlandırılması önerisi, Rusya’nın yaptırımlar altında olmayacağı, askeri endüstrisini güçlendireceği ve yeni bir savaşa hazırlanacağı anlamına gelir. Çin’in planında hiçbir ayrıntı ve dengeli bir mantık yoktur. Bir maddede egemenlik ve toprak bütünlüğünün dokunulmazlığından bahsedilirken, diğerinde derhal ateşkes çağrısında bulunulmaktadır. Bu mutlak bir çelişkidir. Çünkü bu durumda Ukrayna’nın işgal altındaki toprakları Rusya’ya devredilmiş olacaktır. Podolyak, şu anda Ukrayna devletinin varlığı için bir savaşın yaşandığını ve uluslararası hukukun egemen olup olmayacağının belirlendiğini vurguladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, Çin’in sözde “barış planında” çalışılabilecek maddeler olduğuna inandığını belirtirken, “bazı görüşlere” katılmadığını söyledi. Zelenski, sunulan “planın” Ukrayna’nın çıkarlarıyla örtüşen maddeler içerdiğini belirtti. Ancak aynı zamanda, Çin’in önerisinde kendisinin katılmadığı bazı düşünceler olduğunu ve “tüm dünyanın da aynı fikirde olmadığını” söyledi.

5. Belgorod ve Rusya’daki operasyonlar ne amaçla yapılıyor?

22 Mayıs Pazartesi günü Rusya Federasyonu’nun Belgorod bölgesinde Ukrayna-Rusya sınırını geçen silahlı kişilere karşı sözde bir “terörle mücadele operasyonu” düzenlendi. Rusya yetkilileri, atılımı bildirdi ve saldırganları “Ukrayna sabotaj ve keşif grubu” olarak adlandırdı. Suçlamaları reddeden Kyiv, bunun Rus partizanlarının özel girişimi olduğunu söyledi. Saldırılardan “Rus Gönüllü Kolordusu” (RGK) ve “Rusya Özgürlük Lejyonu” adlı Rus vatandaşlarından oluşan birimler sorumluluk üstlendi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bu durumun “derin endişe” yarattığını belirterek, “gelecekte bu tür atılımları önlemek için” Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonların devam edeceğini belirtti. Ukrayna Devlet Başkanı Danışmanı Mıhaylo Podolyak ise, resmi sosyal medya hesabında Ukrayna’nın Belgorod bölgesindeki olaylarla doğrudan bir ilgisi olmadığını, ancak durumu “ilgiyle izlediğini ve incelediğini” diye yazdı.

Ayrıca, 30 Mayıs sabahı farklı Rus medya kaynaklarına göre 25 ila 32 insansız hava aracı Moskova’ya saldırdı. Saldırı sonucunda en az iki çok katlı bina hasar gördü ve çoğu dronun Rusya’nın başkentine yaklaşırken düşürüldüğü bildirildi. Moskova bölgesinde düşen dronların yayınlanan bir listeye göre, bu dronlardan biri iddia edildiğine göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ikametgahının yakınında düşürüldü. Bu saldırının olumlu tarafı, Rusların çoğunluğunun savaşın kendilerine da yaklaştığını hissetmeleri ve Rusya’ya yönelik saldırılar için “kırmızı çizgilerin” olmadığını anlamalarıdır. Ramzan Kadırov, Moskova’ya insansız hava araçlarıyla yapılan saldırılar nedeniyle Rusya’da sıkıyönetimin ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca Ukrayna hükümeti ve askerlerinin “Nazi”, “terörist” ve hatta “satanistler” olduğuna dair Rus propaganda klişelerini tekrarlayarak “acımasız” müdahale yöntemleri çağrısında bulundu.

Mıhaylo Podolyak’ın açıklamasına göre, Moskova ve Moskova bölgesindeki İHA saldırıları Rusya’nın durumu hakkında üç önemli hususu ortaya koymaktadır. Birincisi, (Rusya’nın) iç bölgeleri tamamen kontrolsüz durumdadır. İkincisi, hiçbir yerde hava ya da kara savunması yoktur. Üçüncü olarak, Rusya’nın teknik yetersizliği dron saldırısıyla açığa çıkmıştır. Bu atılım Rus siyasi elitini derinden etkilendi. Çünkü saldırı operasyonu, Rusya’da sadece Belgorod bölgesinde değil, başka bölgelerde de silahlı protesto eylemlerinin oldukça kolay gerçekleştirilebileceğini gösterdi.

You may also like...