Ukrayna Haber Bülteni 28.07.2023

1. Cephede son durum

28 Temmuz itibariyle Rus güçleri, Harkiv bölgesi Kupyansk yönündeki Drujelübivka yerleşim yerine hava saldırısı düzenledi. Harkiv bölgesindeki Kolodyazne, Dvoriçna, Zapadne, Sınkivka ve Kıslivka yerleşim bölgeleri havan topu ve topçu ateşi altında kaldı.

Lıman yönünde düşman, Donetsk bölgesindeki Grıgorivka yakınlarında bir hava saldırısı düzenledi. Rus askerleri, Lugansk bölgesindeki Nevske ve Bilogorivka’yı ile Donetsk bölgesindeki Torske, Verhnokamyanske ve Spirne’yi yoğun topçu ateşi altında tutuyor.

Bahmut yönünde, Donetsk bölgesine bağlı Minkivka, Bogdanivka, Çasiv Yar, Ivanivske, Predteçine ve Bila Gora dahil olmak üzere 15’ten fazla yerleşim yeri düşman topçu saldırılarına maruz kaldı.

Ayrıca Ruslar Avdiivka bölgesine de bir hava saldırısı düzenledi. Donetsk bölgesine bağlı Avdiivka, Pervomayske ve Karlivka kentleri dahil olmak üzere 10’dan fazla bölge topçu atışları ile saldırıldı.

Ukrayna kuvvetleri, Maryinka sektöründeki Rus saldırılarını geri püskürtmeye devam ediyor. Düşman, Donetsk bölgesindeki Krasnogorivka, Maryinka, Novomıhailivka, Pobeda ve Georgiivka yerleşim yerleri dahil olmak üzere 10’dan fazla bölgeye ateş açtı.

Zaporijya ve Herson istikametlerinde, düşman ana çabalarını birliklerimizin daha fazla ilerlemesini engellemeye harcamaktadır. Aynı zamanda, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Melitopol ve Berdyansk yönlerinde saldırı operasyonları yürütmeye, mevzilerini sağlamlaştırmaya, belirlenen düşman hedeflerini topçu ateşine tutmaya ve karşı batarya atış önlemleri almaya devam ediyor.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin başarılı askeri operasyonları ve düşmanın insan gücündeki önemli kayıplar nedeniyle, işgalci Rus ordusuna bağlı birliklerde çatışma operasyonlarına katılmayı reddedenlerin sayısı artmıştır. Örneğin, Zaporijya bölgesindeki Rozivka köyü yakınlarında, Rus Silahlı Kuvvetleri’nin 7. Hava Saldırı Tümeni’nin 247. Hava Saldırı Alayı’ndan yaklaşık 60 Rus askeri, Donetsk bölgesindeki Staromayorske köyü yakınlarında askeri görevlerini yerine getirmeyi reddetti. İşgalciler tarafından kendi taşıtları ve zırhlı araçlar da kısmen devre dışı bırakıldı.

Ukrayna hava kuvvetleri, son 24 saatte Rusların yoğunlaştığı bölgeleri 3 kez bombaladı. Ukrayna’nın füze ve topçu birlikleri ise, aynı gün içerisinde düşman mevzilerindeki 8 topçu silahını, 2 elektronik harp istasyonunu, bir mühimmat deposunu ve bir düşman yakıt ve yağ deposunu vurdu.

2. Odesa’ya ve liman altyapısına yönelik yoğun saldırı

Kerç Köprüsü’ndeki patlamanın ardından Rus birlikleri 17 Temmuz 2023 tarihinde Odesa ve Mıkolayiv bölgelerini dört gece üst üste bombaladı ve bu terör eylemleri “misilleme saldırıları” olarak nitelendirdi. 19 Temmuz gecesi Rus güçleri 60’tan fazla hava saldırısı düzenleyerek Ukrayna’nın güneyini vurdu. Ukrayna hava kuvvetleri 13 Kalibr seyir füzesi, bir X-59 füzesi ve 23 İHA’yı imha etti. Ukraynalı yetkililerin açıklamasına göre sadece Odesa bölgesine yönelik saldırıda 2’si çocuk olmak üzere 20’den fazla kişi yaralandı. Ukrayna’nın Tarım Bakanlığı verilerine göre Ruslar, Odesa ve Çornomorsk limanlarındaki tahıl ve petrol depoları ile liman altyapısını hedef aldı. Gece gerçekleşen bu saldırı, Çornomorsk limanının tahıl ihracat altyapısının önemli bir bölümünü kullanılamaz hale getirdi. Uzmanlar, bir gecede hasar gören tesislerin tamamen eski haline getirilmesinin en az bir yıl alacağını tahmin ediyor. Çornomorsk limanında, 60 gün önce büyük tonajlı bir gemiye yüklenerek tahıl koridoru üzerinden sevk edilmesi gereken 60,000 ton tahıl da imha edildi. Ukrayna Tarım Politikaları ve Gıda Bakanı Mıkola Solsky, uluslararası ve Ukraynalı tüccar ve taşıyıcılar Kernel, Viterra, CMA CGM Group’un tahıl altyapısının en çok zarar gören sektörler olduğunu belirtti.

Ukrayna’nın Toplulukları, Bölgeleri ve Altyapı Bakanı Yeniden İnşasından Sorumlu Başbakan Yardımcısı Oleksandr Kubrakov kendi Facebook sayfasında “Son dokuz gün içinde Rus saldırıları sonucunda 26 liman altyapı tesisi ve beş sivil gemi hasar gördü ve kısmen imha edildi” diye kaydetti.

3. Ukrayna’nın IDEF (Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı) delegasyonu ve Ukrayna savunma sanayisinin gelişimi

Büyük ölçekli savaşın ilk yılında, Ukrayna Savunma Bakanlığı, depolarda bulunan ve çoğunlukla zamanla test edilmiş olan Batı silahlarını satın alıyordu. Ancak Rusya ile uzun süren savaş ve Batı rezervlerinin tükenmesi, yüzlerce füze saldırısına dayanabilen yerli askeri-sanayi kompleksine para yatırma zorunluluğunu doğurdu. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov kendisini “Ukrayna korumacısı” olarak adlandırıyor ve Ukrayna fabrikalarının daha fazla askeri amaçlı sipariş alacağını vurguluyor. 24 Şubat 2022’ye kadar Ukraynalı geliştirmelerin ihracat potansiyeli zaten vardı. Şimdi ise, sadece ülkenin savunmasını güçlendirmekle kalmayıp savaş sonrasında küresel pazarlara da girebilmek için şirketler kapasitelerini önemli ölçüde artırıyor, cepheden bilgi topluyor ve teknolojilerini geliştiriyorlar.

Ulusal Ukrayna Savunma Sanayicileri Birliği (NAUDİ)’ne göre, Ukrayna merkezli savunma şirketleri, 25-28 Temmuz tarihlerinde İstanbul, Türkiye’de düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF-23’e katıldı. Ürünleri, “Ulusal Ukrayna Savunma Sanayicileri Birliği”nin (NAUDI) ortak standında sergilendi. Aralarında UkrSpecSystems, Ukrainian Armor, UkrTac, System Electronic Export LLC, Aviaservice-Kyiv LLC, KSZT’nin de bulunduğu birçok şirket, fuar süresince çeşitli tedarikçiler ve uluslararası ortaklarla bir takım önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Ukrayna’nın standında, özellikle “Vilha” ve “Neptun” füze sistemleri ile tanınan devlet kuruluşu “Kyiv Devlet Tasarım Bürosu Luç” tarafından sunulan Ukrayna Savunma Sanayii JSC’nin ürünleri de sergilendi.

Tam ölçekli savaşın başlangıcından bu yana, Ukrayna’da silah üretimi önemli ölçüde arttı. Yerli üreticilerin yanı sıra yabancı şirketler de Ukrayna’ya girmeye başladı. Örneğin Temmuz ayında Ukrayna’da Bayraktar drone üretim tesisinin inşaatına başlandığı öğrenildi. Stratejik Endüstriler Bakanı Oleksandr Kamışin, tesiste henüz ele alınamayan başka ürünlerin de üretilebileceğini vurguladı. Mühimmat üretimi de önemli ölçüde arttı. Haziran ayında, geçen yılın tamamından daha fazla havan ve top mermisi üretildi.

Stratejik Endüstriler Bakanı Oleksandr Kamışin PAP gazetesine verdiği demeçte: “Ukrayna Avrupa’nın en büyük silah üreticisi olmak istiyor” diyerek füze üretimine ve üretim kapasitesinin geliştirilmesine özel önem verileceğini belirtti.

Ayrıca CNN’in CEO’su Armin Papperger’in açıklamasına dayandırdığı haberine göre Ukroboronprom, Alman Rheinmetall şirketi ile işbirliği içinde Ukrayna’da zırhlı araç üretimi ve onarımı için bir tesis kurmayı planlıyor. Mühimmat, zırhlı araç ve Panther tipi savaş tankları  Ukrayna’da üretilecektir. Tesisin zamanla yılda 400’e kadar savaş tankı üretmesi ve Fuchs zırhlı araçlarını onarması bekleniyor. Temmuz ayı başında ortak şirketin önümüzdeki 12 hafta içinde açılacağı bildirilmişti.

Söz konusu şirket ayrıca, mühimmat ve hava savunma üretimi için iki ortak tesis daha kurmak amacıyla sözleşme imzalamak istiyor.

4. Rusya Federasyonu içindeki siyasi gelişmeler

21 Temmuz’da kendi kendini ilan eden DHC’nin eski “savunma bakanı”, FSB görevlisi Igor Strelkov (Girkin) Rus kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alındı. Daha önce sabıkalı GRU albayı Vladimir Kvaçkov hakkında ordunun “karalama kampanyası” suçlamasıyla idari suçlama raporları hazırlandığı haberinden birkaç gün sonra “aşırıcılık” iddiasıyla tutuklandı.

Birlikte “Kızgın Vatanseverler Kulübü”nü oluşturdular. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlamasından itibaren düzenli olarak Rusya’nın siyasi ve askeri liderliğinin eylemlerini eleştiren açıklamalar yaptı.

Wagner PMC’nin başkanıyla da anlaşmazlıklar vardı. Birbirlerine karşılıklı olarak hakaret ettiler. Wagner isyanından sonra Strelkov, Yevgeny Prigojin’i Anavatan Haini demeye başladı.

Rus terörist Igor Strelkov’un (Girkin) tutuklanması, Kremlin’in arkasında yatan korkunun bir göstergesidir. Bu görüş Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Oleksiy Danilov tarafından dile getirildi. Danilov, bu durumun Rus hükümetine karşı çıkacak herkes için bir uyarı olduğunu söyledi.

ISW’nin belirttiği üzere Girkin’in gözaltına alınması, geçmişte Rus özel servisleriyle bağlantıları olan aşırı milliyetçilere yönelik diğer suçlamaların ardından gerçekleşti. Bu, kimliği bilinmeyen Rus yetkililerin, Kremlin hakkında içeriden bilgi düzenli olarak ifşa eden aşırı milliyetçileri takip ettiklerini göstermektedir. ISW’ye göre Girkin muhtemelen FSB’den kimliği bilinmeyen bir güvenlik yetkilisi tarafından destekleniyor. Girkin’i Rus aşırı milliyetçi online topluluğuna bilgi aktarmak için bir kanal olarak kullanarak çıkarlarını öne sürüyor.

Rus içeriden kaynaklar, Girkin’in tutuklanmasının, Rusya başkanının yönetimi tarafından, 24 Haziran’da Wagner PMC başkanı Yevgeny Prigozhin’e silahlı suikast girişiminin ardından, belli tanınmış Rus aşırı milliyetçilerine karşı infaz çabalarının bir parçası olduğunu iddia ediyor. Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nün (ISW) analitik açıklamasına göre, Rus istihbaratıyla ilişkili bir kaynak, Wagner PMC isyanından sonra onaylanan ve Rusya Devlet Başkanı yönetiminin Rus makamlarına “Strelkov-Girkin de dahil olmak üzere ikna olmayanlara karşı baskıcı önlemler alma” talimatı verdiği iddia edilen bir belge yayınladı.

Girkin’in gözaltına alınma nedeninin ihbar olduğu varsayılmaktadır. Resmi olmayan raporlara göre Girkin’in gözaltına alınmasının, eski bir Wagner mensubu tarafından hakkında yapılan şikayet sonrası gerçekleştirildi. Yılın başında Girkin ve Wagner’in başkanı Yevgeny Prigozhin, Rusya’nın Ukrayna ile savaş olarak adlandırdığı Özel Askeri Operasyon bölgesinde ortak çalışma konusunda anlaşamamaları üzerine sosyal medyada bir tartışma yaşandı.

Ukrayna Savunma Bakanlığı Ana İstihbarat Müdürlüğü (GUR) temsilcisi Andriy Yusov, “Puşkin yazılarıyla, Gagarin uçuşlarıyla, Girkin ise konuşmalarıyla siyasi zulüm gördüler. Bu güzel bir haber aslında. Solucan kutusu sallanmaya devam ediyor. Bu süreçte yer alan herkese sadece başarılar dileyebiliriz” dedi. Yusov’un ifadesine göre, Kremlin içindeki benzer süreçler daha gizli bir biçimde gerçekleşiyordu, ancak Wagner PMC’nin kurucusu Yevgeny Prigozhin’in darbe girişiminden sonra “giderek daha fazla ortaya çıkmaya başlıyor”.

Yusov, “Mesele Girkin’in kendisi değil. Daha önce hiç bağımsız bir figür olarak hareket etmemişti. Dolayısıyla Kremlin kulelerinin sakinleri aktif bir iç çatışma evresine giriyor,” diye konuştu.

Ukrayna’nın karşı taarruza geçmesi Rusya’nın elitlerini tamamen destabilize etti ve Ukrayna’daki bir dizi yenilginin ardından ortaya çıkan iç bölünmeyi daha da arttırdı. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mıhaylo Podolyak, Twitter’den yaptığı açıklamada, “Elitler arasındaki bölünme çok açık. Bir anlaşmaya varmak ve her şey hallolmuş gibi davranmak mümkün olmayacaktır. Birinin kaybetmesi gerekiyor: Ya Prigozhin (ölümcül bir finalle) ya da kolektif “anti-Prigozhin” ve “Ozero” kooperatifi. Rusya’da her şey yeni başlıyor” yazdı. Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Oleksiy Danilov Bild gazetesine verdiği demeçte darbe girişiminin Rusya’nın gerçek bir devlet olmadığını gösterdiğini kaydetti. “Batı, Rusya’nın bölünmüş olduğunu ve bir arada tutabilecek hiçbir güç olmadığını anlamalıdır. Buna hazırlanmamız gerekiyor. Bir yıldır bunun hakkında konuşuyoruz. Unutmayın ki Rusya’da halihazırda başlamış olan süreçler durdurulamaz” ifadesine yer verdi. Bu olay Rus yetkililerin zayıflığını gösterdiğinden Rusya’da yeni bir isyanın çıkması an meselesidir. Ukrayna’daki savaşı destekleyen Rus “savaş muhabirleri” ve “vatanseverler” de Kremlin’in isyana verdiği tepkiden pek memnun değil.

5. Tahıl Anlaşması önemli, ama Karadeniz güvenliği daha geniş kapsamda düşünülmeli

Ukrayna ile Rusya arasındaki Tahıl Koridoru Anlaşması’nın süresi 18 Temmuz’da doldu. İstanbul, Türkiye’deki Ortak Koordinasyon Merkezi lağvedilecektir. AB, Rusya’nın eylemlerini kınadı, BM ve Türkiye ise “çabaları sürdürme” sözü verdi ve Ukrayna, tahıl koridorunun Rusya olmadan da işlemesini umuyor. Böylece 18 Temmmuz itibaren terör devleti Rusya, Karadeniz’in kuzeybatısındaki geçici olarak tehlikeli bir bölgenin rejimini yeniden tesis etti. Bu gelişme 17 Temmuz’da Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından duyuruldu.

Anlaşma süresinin tamamlanmasından ve Rusya’nın tahıl monopolüne sahip olma niyetini açıklamasından itibaren, Ukrayna’yı tahıl tedarikçisi ve deniz taşımacılığı sistemi işleticisi olarak dışlamak amacıyla düşman açıkça liman ve tarım altyapılarını tahrip etmeye başladı. Ukrayna ordusu Güney Operasyonel Komutanlığı Sözcüsü, “Ruslar sadece yükleme ve taşıma tesislerine değil, aynı zamanda tahıl depolama tesislerine de saldırıyorlar. Özellikle Odesa bölgesinin iç kısımlarında bir tarım şirketi saldırıya uğradı ve 120 ton tahıl yakıldı” dedi.

Ukrayna tarafı, Ukrayna ve Rusya’nın herhangi bir ikili anlaşma imzalamadığını belirtmektedir. Devlet Başkanlığı Ofisi Sözcüsü Sergiy Nikiforov, Rusya’nın sadece BM ve Türkiye ile olan anlaşmalarını bozduğunu, Ukrayna’nın ise bu ülkelerle olan anlaşmalarının yürürlükte olduğunu söyledi. Kubrakov ayrıca Karadeniz’in Rus birlikleri tarafından abluka altına alınmasını önlemek için hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçilmesi çağrısında bulundu. Bakana göre bu durum sadece Ukrayna ekonomisinin zarar görmesine değil, aynı zamanda başta Afrika ve Asya gibi insani açıdan hassas bölgeler olmak üzere dünya genelinde ciddi bir gıda krizine yol açabilir.

Ukrayna alternatif güzergahlar üzerinden ayda 5 milyon tona kadar ihracat yapabilir. Tuna nehri limanları üzerinden 3 milyon tona kadar, demiryolu ile zaten belirli aylarda 1,2 milyon ton ihracat yapılıyordu ve karayolu ile 0,8 milyon tona ihracat yapılabilir. Bu kapasite, aylık yoğun dönemler dikkate alındığında bile yeterli olacaktır. Ancak Rus ordusuna ait İHA’ların Tuna nehri limanlarına ulaşması bu konuda önemli bir değişiklik getirebilir. Tuna limanı altyapısı olmadan sadece demiryolu ve karayolu ile Batı sınırlarından tahıl ihraç edebilen Ukrayna, bu yılki ihracatı karşılayamayacaktır. Ancak kara yolu, deniz yolu nakliyesinden daha pahalı ve zaman alıcıdır. Bununla birlikte, Kyiv Ekonomi Okulu’nda Yardımcı Doçent Doktor olan Oleg Nivievsky, savaş nedeniyle nakliye maliyetinin başlangıçta beklenenden daha yüksek olduğunu ve bu nedenle alternatif rotaların maliyetlerinin çok daha yüksek olmadığını belirtti.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın 19 Temmuz akşamı yaptığı açıklamada, 20 Temmuz’dan itibaren Karadeniz’deki Ukrayna limanlarına giden tüm gemilerin Rusya Federasyonu tarafından “potansiyel askeri kargo taşıyıcısı” olarak değerlendirileceğini bildirdi. Moskova’nın açıklamasında, gemilerin bandıralı devletlerin de “Kyiv rejiminin yanında çatışmaya taraf” olarak da konumlandırılacağı belirtilmişti. Güney Ukrayna Savunma Kuvvetleri Ortak Koordinasyon Basın Merkezi başkanı Nataliya Gumenyuk, “Karadeniz’deki Ukrayna limanlarına giden gemileri açıkça imha etmekle tehdit ediyorlar. Gemiyi taşıyan ülkenin bandırasının Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmaya dahil olan bir ülke olarak işaretleneceği tehdidinde bulunuyorlar” dedi. Ruslar bu tür mesajları sivil gemilerin mürettebatına iletiyor ve bu şekilde onları korkutmaya çalışıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, “Rusya olmasa da Karadeniz koridorunu kullanabilmemiz için her şey yapılmalı. Korkmuyoruz. Gemi sahibi firmalar bize ulaştı. Ukrayna’nın gemilerin çıkışına, Türkiye’nin de geçişlerine izin vermesi halinde tahıl sevkiyatına devam etmeye hazır olduklarını söylediler” dedi. Asıl sorun, bir geminin hiçbir güvence olmadan Ukrayna limanlarına giremeyecek olmasıdır. Şimdiye kadar Tahıl Koridoru Anlaşması, gemi güvenliği konusunda garanti içeren tek uluslararası belgeydi.

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, hiçbir ülkenin savaş gemilerini vermeye cesaret edemeyeceğine inanıyor. Ortaklar anlaşmanın geçtiğimiz yıl olduğu gibi aynı formatta kalmasını istiyor.

Çin, 17 Temmuz da dahil olmak üzere pek çok kez açık bir şekilde ifade ettiği gibi, tahıl koridorunun işleyişiyle yakından ilgilenmektedir. Afrikalı liderler de tahıl anlaşmasını “barış planlarına” dahil ederek desteklerini ifade ettiler. Buna ek olarak, Erdoğan’ın rolünü de göz ardı edilmemelidir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu anlaşmayı her zaman diplomatik başarısı olarak görmüştür ve bu nedenle bu anlaşmanın feshedilmesi onun için son derece acı verici olmalıdır. Anlaşmanın sonlandırılmasıyla ilgili olarak da Putin’i girişimin uzatılması değil yeniden canlandırılması gerektiği konusunda ikna etmeye çalışacağını ve bunu Putin’in Ağustos ayında Türkiye’ye yapacağı ziyaret sırasında dile getireceğini ifade etti.

Aynı zamanda GUR, tahıl anlaşmasının uzatılması halinde Rusların tüm “deneyimlerini” anlaşmaları bozmak için kullanacaklarına inanıyor. Kısaca özetlemek gerekirse, Rusya’nın tüm eylemleri önceden tasarlanmış bir planın parçası ve Ukrayna liman altyapısının vurulması da bu planın uygulanmasında bir adım sayılabilir.

You may also like...