Ukrayna Haber Bülteni 27.03.2024
- Crocus terör saldırısı
22 Mart 2024 tarihinde Moskova yakınlarındaki Crocus City Hall konser salonunda silahlı saldırı düzenlendi. Askeri üniformayı giymiş silahlı kişiler, silah kullanarak kalabalığa ateş açtı. Olay yerinden alınan görüntülerde en az beş kişinin ateş açtığı görülüyor. Binada saldırı sonrası yangın çıktı. Yangınlar nedeniyle binadan çıkan büyük alevler ve duman bulutları görüldü. Olayın görgü tanıkları ayrıca bir patlama sesi duyulduğunu da bildirdi.

Mart ayı başında, Rusya’daki ABD Büyükelçiliği Moskova’da olası terör saldırıları konusunda uyardı. Uyarıda, özellikle ABD vatandaşlarına, konserler gibi kalabalık yerlerden uzak durma çağrısında bulunuldu. Vladimir Putin, bu tür uyarılara “şantaj ve provokasyon” demişti. Ancak terör saldırısı gerçekleşti. 22 Mart’ta Crocus City Hall konser salonunda silahlı bir saldırı düzenlendi. Saldırıdan hemen sonra, Rusya Devlet Başkanı da dahil olmak üzere tüm Kremlin elitleri, Ukrayna’yı sorumlu tutmak için bir yol aramaya başladı!
Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelensky’nin danışmanı Mıhaylo Podolyak, Moskova’da meydana gelen saldırıda Ukrayna’nın hiçbir parmağının olmadığını söyledi. Podolyak, “Bu olaylar, saldırgan ülke liderliğinin kendi halkına karşı uyguladığı terörün emarelerini taşıyor” ifadesini kullandı. “Ukrayna’nın Crocus’taki saldırı ve patlamalarla kesinlikle bir ilgisi yoktur” kaydeden Podolyak “Bu iddialar her zamanki gibi anlamsızdır. Ukrayna iki yılı aşkın bir süredir Rus ordusuyla savaşıyor. Bu savaşta her şeye sadece savaş alanında karar verilecek. Sadece silahların miktarı ve niteliksel askeri kararlarla. Terörist saldırılar hiçbir sorunu çözmez” dedi.
İslam Devleti saldırının sorumluluğunu iki kez üstlendi. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batılı hükümetler tarafından da teyit edildi. DAEŞ sözcüsü, saldırının “saldırı tüfekleri, tabancalar, bıçaklar ve Molotof kokteylleri” ile donanmış “militanlar” tarafından gerçekleştirildiğini ve saldırıdan önce “kararlaştırılmış” bir keşif görevinin yapıldığını açıkladı. DAEŞ haber ajansı Amaq, “saldırının DAEŞ ile [İslam karşıtı] ülkeler arasında devam eden savaş bağlamında gerçekleştiğini” bildirdi.
New York Times’a göre, DAEŞ’in Moskova’daki konser salonuna yönelik saldırıyı tek başına gerçekleştirdiğini ilan etmek, Kremlin’in güvenlik sisteminin başarısızlığını kabul etmek ve Putin’in Batı ile olan söylem savaşını kaybetmek anlamına gelecekti. Kanlı terör saldırısı henüz yatışmamışken, Rusya, Crocus’a yönelik saldırının arkasında Ukrayna ve Batı’nın olduğunu ima eden bir dezenformasyon kampanyası başlattı. Ancak bu açıklama, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko tarafından yalanlandı. Lukaşenko, saldırganların Ukrayna’ya değil, Belarus’a kaçtıklarını, ancak Belarus’un daha sıkı bir güvenlik rejimi uygulayarak saldırganları Rusya-Ukrayna sınırına doğru rotayı değiştirmeye mecbur bıraktığını ifade etti.
Makale yazarları, Rusya’nın 2015 yılında Suriye lideri Beşar Esad’ı desteklemek için ordusunu Suriye’ye gönderip şehirleri bombalayarak, özellikle DAEŞ gibi Sünni İslamcı aşırılık yanlılarının hedefinde olduğunu belirtiyorlar. Haberde yer alan bir başka neden de Rusya’nın DAEŞ’in ezeli düşmanı Afgan Talibanı ile olan dostluğu olabilir.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelensky, Kremlin Başkanını korkak olarak nitelendirdi ve ülke tarihinin en büyük terör saldırısının ardından bir gün boyunca kendi vatandaşlarıyla temasa geçmediğini belirtti. Zelensky, açıklamasında, “Moskova’da yaşananlar ortada ve Putin ile diğer pislikler suçu başkasının üzerine atmaya çalışıyor. Yöntemleri her zaman aynıdır. Bunların hepsini daha önce de gördük. Havaya uçurulan evler, toplu katliamlar ve patlamalar oldu. Her zaman başkalarını suçluyorlar. Ukrayna’ya geldiler, şehirlerimizi yakıp yıktılar ve sonra Ukrayna’yı suçlamaya çalıştılar. Diktatörün asıl amacı Rusya’daki iktidar baskısını güçlendirmek ve nihayetinde Rusya’yı Putin’in tiranlığı için hem kral hem de tanrı olacağı bir sığınağa dönüştürmektir. Ancak Putin’in gerçekte kim olduğunu unutmamalıyız. Ülke tarihinin en büyük terör saldırısının ardından bir gün boyunca kendi vatandaşlarıyla ilgilenmeyen ve onlara hitap etmek yerine bir gün boyunca sessiz kalan bir korkaktır.” diye konuştu.
- Ukrayna’ya yönelik Rus terörü
22 Mart gecesi Rus birlikleri Ukrayna bölgelerine eşi benzeri görülmemiş füze ve hava saldırısı düzenledi. Zelensky, “Bu gece 60’tan fazla Şahed tipi İHA ve yaklaşık 90 çeşitli tip füze kullanıldı. Dünya, Rus teröristlerin hedeflerini olabildiğince net şekilde görüyor, enerji santralleri ve tedarik hatları, bir hidroelektrik barajı, sıradan konutlar, hatta bir troleybüs. Rusya, sıradan insanların hayatlarına karşı savaş açmış durumda. Bu terör nedeniyle hayatını kaybedenlerin aile ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Harkiv, Zaporijya, Poltava, Dnipro, Odesa, Hmelnıtskiy, Vinnıtsya ve Ivano-Frankivsk bölgelerinde altyapı vuruldu; konutlar yıkıldı ve hasar gördü. Zelensky, “Tüm gün, dikkatin odak noktası – geçen gece Rus saldırılarına maruz kalan tüm bölgelerimize. Saldırıların olduğu her yerde normal durumun yeniden sağlanması için çalışmalar devam ediyor. Tüm servisler, onarım ekipleri, Ukrayna Devlet Acil Durum Servisi kurtarma ekipleri, polis ve ilgili herkes bu terörü en üst düzeyde aşabilmek için 7/24 çalışacaktır. Harkiv ve bölgesi, Sumı, Zaporijya, Dnipro ve bölgesi, Krıvıy Rig, Poltava, Odesa, Hmelnıtskiy ve bölgesi, Vinnıtsya ve Ivano-Frankivsk. Bu saldırılar son derece alçakça olup, kendimizi savunma kabiliyetimize askeri zarar vermekten ziyade toplum hayatına zarar vermek üzere planlanmıştır. Bu, tanımı gereği terördür, hatta herhangi bir örtüye gerek olmaksızın” açıklamasında bulundu.
Ruslar Zaporijya’ya ve bölgesine sabaha karşı saat dörtte füze saldırısı başlattı. Yaklaşık 20 patlama meydana geldi. Zaporijya Bölgesel Devlet İdaresi Başkanı Ivan Fedorov, “Düşman, ordu ve askeri sanayi ile hiçbir ilgisi olmayan kritik altyapıyı hedef aldı. Bunlar tamamen bölge sakinlerinin geçimini sağlayan kritik altyapılardır. Bu tesislerden biri de Dnipro hidroelektrik santralidir” dedi.
Rus ordusu, Zaporijya’daki Dnipro HES’i sekiz kez vurdu. Dnipro hidroelektrik santralinin iki istasyonu (HES-1 ve HES-2) bombardıman nedeniyle devre dışı kaldı ve çevre müfettişleri Dnipro Nehri’ne petrol ürünleri sızdığını kaydetti. 25 Mart 2024 tarihinde Ukrhydroenergo CEO’su Igor Sırota, Dnipro HES’e yapılan saldırının Ukrayna elektrik sisteminin bin megavattan fazla kapasite kaybetmesine neden olduğunu söyledi. Kurtarma ekipleri halen santralin makine dairelerinden birinin enkazını kaldırmaya devam ediyor. Ukrhydroenergo, Dnipro HES’in eski haline getirilmesinin yıllar alabileceğini belirtti.
Ukrayna Enerji Bakanlığı, bunun son dönemde Ukrayna enerji sektörüne yapılan en kapsamlı saldırı olduğunu bildirdi. Şehirlerin ve bölgelerin hayati işlevlerini destekleyen altyapı tesisleri zarar gördü ve düzinelerce şebeke tesisi etkilendi. Maalesef, can kayıpları var. Enerji Bakanı German Galuşçenko, “Maalesef birçok bölgede üretim tesislerine, iletim ve dağıtım sistemlerine saldırıldı ve hasar verildi. Amaç sadece zarar vermek değil, tıpkı geçen yıl olduğu gibi ülkenin enerji sisteminde büyük ölçekli bir arızaya neden olmayı tekrar denemek” dedi. Ayrıca bombardımanın santrali besleyen elektrik hatlarından birini kestiğini de sözlerine ekledi. Daha önce Energoatom, Zaporijya Nükleer Santrali’nin Zaporijya’ya yönelik yoğun saldırılar nedeniyle “elektrik kesintisinin eşiğinde” olduğunu bildirmişti. Şirket, bu durumun “son derece tehlikeli olduğunu ve acil durumun ortaya çıkmasını tehdit ettiğini” vurguladı. Energoatom başkanı Petro Kotin, “Eğer yerel enerji ağıyla olan son iletişim hattı kesilirse, ZNPP’de yeni bir elektrik kesintisi yaşanacaktır ki bu da santralin güvenle çalışması için gereken koşulların ciddi bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geliyor” dedi.
- Sivastopol’daki Rus gemilerinin ve iletişim merkezinin imha edilmesi
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Sivastopol’da iki Rus çıkarma gemisini ve işgalcilerin iletişim merkezini imha etti. Bu durum Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Stratejik İletişim Müdürlüğü tarafından Telegram üzerinden bildirildi. 23 Mart’ta, Ukrayna askerleri, Sivastopol’de konuşlanmış olan “Yamal” ve “Azov” adlı büyük çıkarma gemilerine saldırdılar. Saldırıda ayrıca Rus işgal güçlerinin iletişim merkezi ve geçici olarak işgal edilen şehirdeki Rus Karadeniz Filosu’nun çeşitli altyapı tesisleri de vuruldu.

Ukrayna Deniz Kuvvetleri sözcüsü Dmıtro Pletençuk, bir teleton sırasında iletişim merkezinin birliklerin yönetimi için önemli bir unsur olduğunu vurguladı. “Herhangi bir kayıp, özellikle de iletişim gibi önemli bir kayıp, her zaman birlikleri kontrol etme kabiliyetini etkiler. Her savaşta, bu, muharebe operasyonlarının olumlu sonuçlanmasına katkıda bulunabilecek ana faktörlerden biridir. Örneğin, çok sayıda birliğiniz varsa, onları yönetemediğiniz sürece zaferleri göremezsiniz” şeklinde konuştu.
Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Mıkola Oleşçuk, “Pilotlara ve denizcilere başarılı muharebe çalışmaları için” teşekkür etti. Oleşçuk, Telegram kanalında “Gökyüzü ve deniz aynı renkte! Pilotlara ve denizcilere başarılı çalışmaları için teşekkür ederim! Kırım bizimdir! Hep birlikte zafere!” şeklinde bir mesaj paylaştı.
Rus tarafı bu saldırı hakkında bilgi vermedi.
- Cumhurbaşkanı Zelensky’nin iftar programına katılımı
Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelensky, Ukrayna ordusunda Müslüman olan askerler, Kırım Tatar Milli Meclisi liderleri, Müslüman toplum temsilcileri ve din adamlarıyla birlikte Ramazan ayında düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Kırım Müslümanları Dini İdaresi binasında düzenlenen iftar programı, 2023 yılında Ukrayna Cumhurbaşkanı tarafından devlet düzeyinde başlatılan iftar geleneğinin devamı niteliğinde gerçekleşti.

Devlet Başkanı, orada bulunan herkese, Ukrayna için savaşanlara, çalışanlara, devletimize yardım edenlere ve kötülüğe boyun eğmeyenlere minnettarlığını ifade etti.
Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan Ukraynalı Müslüman askerler, Volodımır Zelensky ile birlikte iftar sofrasını paylaştı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı, çatışmalar nedeniyle normal yaşam ve güvenlikten mahrum kalan Suriye, Gazze, Libya ve Sudan’daki insanlara barış ve huzur diledi.
Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna Cumhurbaşkanı’na, orada bulunan herkese ve Ukrayna’yı ellerinde silahlarla savunan tüm askerlere teşekkür ederek “Sadece vatandaşlık görevinizi değil, aynı zamanda dini görevinizi de yerine getiriyorsunuz. Ne de olsa İslam’ın ilkelerine göre vatanı için savaşmak her Müslümanın görevidir” dedi.
Kırım Tatar halkının lideri, yapılan tüm kötülüklerin cezasının, bu savaştan sorumlu olanlara mutlaka geri döneceğine inandığını ifade etti. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, aynı zamanda Ukrayna halkının korunmasına yardımcı olan tüm dünya ülkelerine de teşekkür etti. Mübarek Ramazan ayının, tüm Ukrayna halkının düşmanı yenmek için daha fazla kenetlenmesine vesile olmasını diledi.
İftar programına ayrıca Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ve Meclis’in diğer üyeleri, Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, Kırım Özerk Cumhuriyeti Müslümanları Dini İdaresi Müftüsü Şeyh Ayder Rustamov, Ukrayna Müslümanları Dini İdaresi “Ümmet” Müftü Yardımcısı Mamet Mamutov, Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, GUAM Genel Sekreteri Altay Efendiyev, Türkiye, Türkmenistan, Filistin, Özbekistan, Mısır, Libya Cumhuriyeti, Pakistan, Endonezya, Güney Afrika’nın Ukrayna’daki büyükelçileri, Azerbaycan, Cezayir, Sudan, Katar, Irak, Kırgızistan’ın Ukrayna’da akredite diplomatik misyon temsilcileri, kültür ve toplum adamları katıldı.
Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, binlerce Müslümanın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nde görev yaptığını ve bu Ramazan’ın, işgalin başlamasından bu yana ülkenin geleceğini savunmak için siperlerde geçirdikleri üçüncü Ramazan olduğunu vurguladı.
Bu etkinlik, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği ve Kırım Müslümanları Dini İdaresi tarafından Kyiv’deki Kırım Tatar Toplumu ile birlikte düzenlendi.