Ukrayna Haber Bülteni 22.04.2024

  1. NATO ülkeleri, Ukrayna’nın hava savunma sistemini güçlendirme kararı aldı

NATO-Ukrayna Konseyi’nin çevrim içi toplantısında, NATO müttefikleri Ukrayna’ya kısa süre içinde duyurulacak olan daha fazla hava savunma sistemi sağlanması konusunda somut taahhütlerde bulundular. Bu karar, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından 19 Nisan’daki NATO-Ukrayna Konseyi’nin ardından açıklandı. Konsey sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, NATO Savunma Bakanlarını savaş alanındaki durum ve Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirmeye duyduğu kritik ihtiyaç konusunda bilgilendirdi. Bu durum özellikle Rusya’nın yoğun saldırılarına ve Ukrayna’nın hava savunması için füze eksikliğine karşı büyük önem taşıyor.

Stoltenberg’in belirttiği gibi, NATO Savunma Bakanları, hava savunma araçları da dahil olmak üzere daha fazla askeri destek sağlama ve güçlendirme konusunda anlaştılar.

NATO üyelerinin Patriot’un yanı sıra SAMP-T insan taşınabilir hava savunma sistemleri başta olmak üzere başka silahlar da sağlayabileceğini belirtti. NATO Genel Sekreteri, bu tür sistemlere sahip olmayan birçok müttefik ülkenin, Ukrayna’ya bu sistemleri satın almak için mali destek sağlama sözü verdiğini söyledi.

Ayrıca, İttifak endüstri ile iş birliği yaparak üretimi arttırmakta ve sistemleri modernize ederek kullanıma hazır ve amaca uygun hale getirmeye çalışmaktadır.

Stoltenberg, bakanların 155 milimetrelik mühimmat, derin hassas vuruş yetenekleri ve insansız hava araçları gibi diğer birçok acil ihtiyaca da değindiğini dile getirdi.

Danimarka’nın Ukrayna’ya yeni bir destek açıklaması yaptığını hatırlatan Stoltenberg, Hollanda’nın 4 milyar Euro’luk ek askeri destek vereceğini duyurduğunu belirtti. Çek Cumhuriyeti, yürüttüğü mühimmat girişimi kapsamında yarım milyon mermi satın aldığını doğruladı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, müttefiklerin yapabileceği en iyi işin Ukrayna’ya hava savunma araçları ve mühimmat sağlamak olduğunu kaydetti. Hava savunma sistemlerinin 20’den fazla türü mevcut ve şu anda AB ülkeleri, hangi ülkenin neyi sağlayacağını kesinleştiriyorlar.

Almanya, Ukrayna’ya halihazırda sağladığı iki Patriot sistemine ek olarak üçüncü bir Patriot sistemi daha sağlayacağını açıkladı. Ayrıca, Gepard uçaksavar tankı ve dört Iris-T hava savunma sistemi gibi başka araçlar da hibe edildi. Berlin’in bu yıl içinde daha fazla Iris-T sistemi göndereceği belirtildi.

Yunanistan ve İspanya, AB ve NATO’daki müttefiklerinden Ukrayna’ya daha fazla hava savunma sistemi sağlamaları için yoğun baskı görüyor.

Yunanistan, Patriot Pac 3 füze sistemini, güvenlik “garantileri” ve ABD’den mali tazminat karşılığında Ukrayna’ya devredebilir. Bir sistemin devredileceği ve ikinci sistemin de devredilmesi olasılığının değerlendirildiği kaydedildi. Resmi kaynaklar, ABD’nin Patriot sevkiyatı süresince Türk tehdidine karşı ülkeye güvenlik “garantisi” verdiğini iddia ederken, bu “garantilerin” ne olduğunu belirtmiyor.

  1. Asya ve Afrika’ya gönderilmesi beklenen tahıl Rusya tarafından imha ediliyor

Rus ordusu tarafından 19 Nisan’da Pivdennyi limanına (Odesa bölgesi) düzenlenen balistik saldırı, Asya ve Afrika’ya gönderilecek tarım ürünlerinin imhasına neden oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, NATO-Ukrayna Konseyi’nin olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada, Singapur ve Ukrayna liman tesislerine çok sayıda füze isabet ettiğini söyledi. Devlet başkanı, “Rus teröristlerin ülkemize her gün ve her gece farklı şehirlere ve yerleşim yerlerine” saldırdığını vurguladı. Harkiv, Odesa, Sumı, Çernihiv, Mıkolayiv, Herson, Dnipro ve diğer şehirlerin Rus teröristlere karşı sağlam bir korumaya sahip olmadığını dile getirdi.

Ukrayna Altyapı Bakanlığı, bunun “Rusya’nın liman altyapısını tahrip etmeye ve tarım ürünleri ihracatını durdurmaya yönelik bir başka planı” olduğunu açıkladı. Füze saldırısında Asya ve Afrika’ya ihraç edilecek tarım ürünlerinin bulunduğu konteynerler tahrip edildi. Pivdennyi limanındaki tarım ürünleri aktarımı yapan iki terminal saldırıya uğradı. Terminallerden biri, 2004 yılından bu yana Ukrayna’da faaliyet gösteren ve aynı zamanda birkaç tarımsal işleme tesisine sahip olan dünyaca ünlü bir şirkete aittir. Bu, 300 milyon dolardan fazla yatırım ve yaklaşık 1.000 kişilik istihdam anlamına geliyor.

Bu saldırı, Odesa bölgesindeki liman altyapı tesislerine yönelik 39. Rus saldırısıdır. 215 tesis, 153 araç, 8 sivil gemi hasar gördü veya kısmen tahrip edildi ve 26 sivil yaralandı.

Ukrayna Altyapı Bakanlığı şu şekilde özetledi: “Rusya, tahıl anlaşmasından çekildiğinden bu yana, Ukrayna’nın tarım ürünlerinin dünya pazarlarına ihracatını durdurmak amacıyla limanlara sistemli saldırılar gerçekleştiriyor. Saldırganın liman altyapısını yok etme ve küresel gıda güvenliğini tehdit etme niyetlerini ancak güçlü hava savunma sistemleri durdurabilir. Çünkü Ukrayna güvenliğin garantisi ve tarım ürünlerinin önde gelen ihracatçısı olarak var oldu, var oluyor ve var olmaya devam ediyor. Bu koşullar altında bile Ukrayna, Tahıl Koridoru aracılığıyla 40 milyon tondan fazla yük ihraç etmeyi başardı. Bu rakam, Rusya’nın Tahıl Girişimi sırasında ihraç edebildiğinden önemli ölçüde daha fazladır.”

  1. 19 Nisan gecesi Ukrayna’ya saldıran bir Rus Tu-22M3 bombardıman uçağı Ukrayna sınırına yaklaşık 300 km mesafede düşürüldü

Ukrayna Savunma İstihbaratı, 19 Nisan gecesi Ukrayna’ya füze saldırısı düzenleyen Tu-22M3 uzun menzilli bombardıman uçaklarından birinin Ukrayna Savunma İstihbaratı’nın Hava Kuvvetleri ile işbirliği içinde gerçekleştirdiği özel bir operasyon sonucunda düşürüldüğünü bildirdi. Bir Rus Tu-22M3 uçağı, daha önce bir Rus A-50 uzun menzilli radar tespit ve kontrol uçağını vuran aynı araçlar kullanılarak Ukrayna’dan yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta düşürüldü. Aldığı hasar sonucunda uçak, Stavropol bölgesine uçmayı başardı ve orada düştü.

Ukrayna Hava Kuvvetleri, uçağı düşürmelerinin Ukrayna şehirlerine yönelik saldırıların intikamını almak için yapıldığını açıkladı. Açıklamada, “Hava Kuvvetleri’ne ait hava savunma füze birimleri, Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Ana Müdürlüğü ile işbirliğinde bir Tu-22M3 tipi stratejik bombardıman uçağını ilk kez düşürdü. Ayrıca ilk kez bu uçak tarafından kullanılan iki Kh-22 seyir füzesi de imha edildi. Tabii ki, bu güzel bir kombinasyon. Bugün Rus propagandist medyası için kara gün. Sanırım, onlar bugün çok ama çok mutsuz olacaklar. Her şey ilk defa oluyor. İlk defa kendi zamanlarında önce ‘Kinjal’ı, sonra ‘Tsirkon’u düşürdük. Şimdi, ilk defa Tu-22’yi vurduk. Peki, şimdi Tu-95’i bekliyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Stratejik İletişim Merkezi’ne göre, bombardıman uçağının imha edilmesi, Ukrayna Savunma İstihbaratı’nın Hava Kuvvetleri ile işbirliği içinde gerçekleştirdiği özel bir operasyonun sonucudur. Bu, Rusya’nın tam ölçekli işgali sırasında, muharebe görevinde bir stratejik bombardıman uçağının havada ilk kez başarılı bir şekilde imha edilmesidir.

  1. Rusya’sız Barış Zirvesi

İsviçre, 15-16 Haziran tarihleri arasında Ukrayna’da barışın sağlanmasını amaçlayan iki günlük üst düzey bir konferans düzenleyecek.

Konferans, Ukrayna’da kalıcı barışın sağlanması için elverişli koşulların yaratılmasının yanı sıra “Rusya’nın barış sürecine katılımı için somut bir yol haritası” oluşturmayı amaçlıyor.

Rusya yetkilileri, İsviçre’deki müzakerelere katılmayacaklarını açıkladılar.

İsviçre’deki zirveye katılan ülkeler, Barış Formülü’nün en az üç maddesi üzerinde uzlaşabilirler. Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, HugoDecrypte’ye verdiği bir demeçte, bunun ardından Rusya’yı savaşı sona erdirmeye zorlayacak bir format bulmanın mümkün olacağını söyledi.

Zelenski, Ukrayna’nın öncelikle Rusya olmadan, “tüm kararlarla, tüm görüşlerimizle uyumlu bir belgeyi” koordine etmek istediğini ve sonra “düşman temsilcileriyle kimin ve nasıl konuşacağına dair bir anın olacağını” vurguladı.

“Zirveye 80’den fazla ülkenin katılacağını düşünüyorum. Bence olumlu bir sonuç elde edeceğiz. En azından üç maddede. Eğer tüm dünya bunun adil olduğunu kabul ederse, o zaman Rusya’nın da bunu kabul etmesini sağlayacak bir format bulacağız.” dedi.

Zelenski, daha önce tahıl girişimi konusunda olduğu gibi Moskova üzerinde “siyasi baskı kurabilecek güçlü ülkeler olacağına” inandığını ifade etti. Ukrayna lideri, “bugün savaşı sona erdirebilecek tek etkili diplomatik girişimin, her zaman olduğu gibi Rusya tarafından yok edilmesini” istemediğini de sözlerine ekledi.

Ukrayna tarafından başlatılan küresel barış zirvesi, 15-16 Haziran’da İsviçre’nin Nidwalden kantonunda, Lucerne şehri yakınlarındaki Burgenstock kasabasında gerçekleştirilecek.

Bildirildiği üzere Ukrayna ve İsviçre, katılımcı devletlerin liderleri düzeyinde küresel barış zirvesi için hazırlıklara başladı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenski’nin ifadesine göre, bu zirve, “şimdiye kadar elde edilmiş olan her şeyi enerji ile doldurmalı ve savaşın sona ermesinin tamamen adil olması ve uluslararası hukukun yeniden tesisinin tam olarak uygulanması gerektiğini belirlemelidir”.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın davet edilmesi halinde düzenlenecek olan küresel barış zirvesine katılmayacağını belirtti.

  1. Bulgaristan’da Karadeniz Güvenlik Konferansı

Uluslararası Kırım Platformu’nun İkinci Karadeniz Güvenlik Konferansı 15 Nisan’da Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da düzenlendi. Konferans, Ukrayna ve Bulgaristan Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları tarafından Ukrayna Savunma Stratejileri Ajansı ile işbirliğinde organize edildi. Uluslararası Kırım Platformu çerçevesinde düzenlenen İkinci Karadeniz Güvenlik Konferansı’na, 43 ülke ve 9 uluslararası kuruluş temsilcileri (uluslararası örgütlerin başkanları ve yardımcıları ile Bulgaristan’da akredite olan diplomatik temsilciler) katıldı.

Konferansta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının, Karadeniz ve Azak Denizi bölgeleri ve ötesindeki güvenlik durumu üzerindeki etkisi analiz edildi, mevcut tehditlere yanıt verme stratejileri ve bölgesel güvenliğin geleceği tartışıldı. Ayrıca, küresel gıda güvenliği ve Karadeniz bölgesinde seyrüsefer özgürlüğü ve güvenliğinin korunması için atılabilecek ilave adımlar ele alındı.

Bakan Yardımcısı Mıkola Toçıtskyi, “NATO Karadeniz Stratejisi’ne ihtiyacımız var. Bu, sadece Ukrayna’yı değil, aynı zamanda Karadeniz’de barış, güvenlik ve seyrüsefer özgürlüğünün yeniden tesis edilmesini de kapsıyor. Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’nın Karadeniz’i mayınlardan temizleme girişimini takdirle karşılıyoruz. Bu, çok somut, son derece gerekli ve faydalı bir inisiyatif olup, gelecekte NATO’nun Karadeniz stratejisinin temelini oluşturabilir.” ifadelerini kullandı.

Ukrayna Savunma Bakanlığı Başmüfettişi Amiral Igor Voronçenko, geçtiğimiz yılın Karadeniz bölgesinde güvenlik açısından çok önemli olduğunu ve Ukrayna’nın yeni teknolojilerin yardımıyla savunmasını güçlendirmek için önemli adımlar attığını vurguladı. Onun ifadesine göre, Ukrayna’nın en önemli değişikliklerinden biri, deniz kuvvetleri tarafından insansız hava araçlarının daha aktif bir şekilde kullanılması oldu. Voronçenko, insansız hava araçlarının etkinliğinin savaşın dinamiğini değiştirmesine ve Ukrayna Savunma Kuvvetleri için ek avantajlar yaratmasına izin verdiğini belirtti.

Bulgaristan Dışişleri Bakanı Stefan Dimitrov, konuşmasında “Karadeniz Bölgesi’nin güvenliğine yapılan her türlü yatırım, aslında Avrupa-Atlantik Bölgesi’nin barış ve özgürlüğüne yapılan yatırım niteliğindedir. Savunma ve güvenlik sektörü de dahil olmak üzere gerekli reformların hayata geçirilmesi ve Temmuz ayında Washington’da yapılacak NATO Zirvesi öncesinde diğer Müttefiklerle birlikte Ukrayna için güvenilir, öngörülebilir ve uzun vadeli bir güvenlik yardım mekanizmasının oluşturulmasını desteklemeye hazırız.” dedi.

Bulgaristan Savunma Bakanı Atanas Zapryanov, deniz mayınları kullanımının ciddi potansiyel ve ekonomik sonuçları, liman iletişim hatları ve kilit sualtı altyapısı üzerindeki tehlikeleri düşünüldüğünde, Karadeniz’in temizlenmesine yönelik aktif adımların Bulgaristan’ın ve İttifak’ın çıkarına olduğunu belirtti. Bu nedenle, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye ortaklaşa Karadeniz’de Mayın Temizleme Çalışma Grubu’nu kurmuşlardır.

Uluslararası ortaklar, Ukrayna’nın Rusya’nın Karadeniz Filosu’nun hareket özgürlüğünü dronlar ve füzelerle sınırlama fırsatını etkili bir şekilde kullandığı sonucuna vardılar. Rusya’nın Karadeniz’deki güç merkezi olan ve geçici olarak işgal ettiği Kırım’da askeri kabiliyetlerini konuşlandırmasını engelleme başarısı, Ukrayna halkına yönelik füze ve İHA saldırılarının durdurulmasının garantisidir. Uluslararası ortaklar, Karadeniz bölgesinin Avrupa-Atlantik ve küresel güvenlik açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu iyi bilmektedir. Bu nedenle, Rusya Federasyonu tarafından geçici olarak işgal edilen Ukrayna topraklarının kurtarılması ve seyrüsefer özgürlüğünün sağlanması, tüm ulusların çıkarları doğrultusunda adil bir barışın ve küresel istikrarın yeniden tesis edilmesinin tek yoludur.

Aktif müzakerelerin ardından taraflar, Karadeniz Güvenlik Konferansı’nın sadece görüş alışverişinde bulunmak için değil, aynı zamanda Ukrayna’yı desteklemek ve Karadeniz bölgesinde ve daha geniş bir coğrafyada güvenliği güçlendirmek amacıyla pratik, işbirliğine dayalı ve güçlü adımlar geliştirmek için de etkili bir platform olduğunda mutabık kaldılar.

You may also like...