Ukrayna Haber Bülteni 18.06.2024
- Ukrayna İyileştirme Konferansı: Önemli kararlar
Ukrayna İyileştirme Konferansı (Ukraine Recovery Conference), ülkenin reformuna adanmıştır ve 2017 yılında Londra’da Ukrayna Reform Konferansı olarak başlatılmıştır.
Bu konferansın amacı, Ukrayna’nın restorasyonu, yeniden inşası, reforme edilmesi ve modernizasyonu için sürdürülebilir uluslararası desteği sağlamaktır. Acil ihtiyaçların karşılanması için yardım, hızlı iyileştirme projelerinin gerçekleştirilmesi, iş dünyası ve özel yatırımlar için cazip koşulların oluşturulması, sivil toplumun yeniden inşa sürecine aktif katılımının sağlanması hedeflenmektedir.
Bu yılki Uluslararası Ukrayna İyileştirme Konferansı (Ukraine Recovery Conference, #URC2024), bugüne kadar düzenlenen en büyük konferans:
- 3400’den fazla katılımcı, 700 iş dünyası temsilcisi, 100’den fazla şehir ve belediye temsilcisi, düşünce kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve 300’den fazla medya mensubu,
- 20’den fazla görüşme oturumu, 4 genel kurul oturumu, 7 yuvarlak masa yatırım toplantısı, yüzlerce anlaşma ve ikili görüşme,
- 60 iş standı; topluluklar ve iş dünyası için Recovery Forum.
İki günlük konferans kapsamında, Topluluklar, Bölgeler ve Altyapı Bakanlığı temsilcileri iyileşme zorluklarını konuşmak ve bir dizi uluslararası anlaşma imzalamak için katılım sağladılar. Konferansta özellikle Ukrayna’da tahrip olan konutların onarımı için yaklaşık 260 milyon euro değerinde anlaşmalar imzalandı:
- Yenileme Projesi’nin devamı için Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası ile 100 milyon euro’luk anlaşma,
- Sosyal hizmetlerin modernizasyonu ve kritik altyapının yeniden inşası için Avrupa Yatırım Bankası ile 100 milyon euro’luk anlaşma,
- HOPE projesi kapsamında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası ile yapılan Hibe Anlaşması’ndaki değişiklikler, küçük ve orta ölçekli konut onarımları için 62 milyon dolar ek hibe alınmasına ve hasar gören apartman binalarının projelendirilmesi için dokümantasyon hazırlanmasına olanak tanıyacak.
Ayrıca, Ukrayna ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası arasında RELINC projesi kapsamında imzalanan hibe anlaşması, deniz ve demiryolu bağlantılarının iyileştirilmesi için 230 milyon dolarlık ek bir hibenin alınmasını mümkün kılacak.
URC2024’ün önemli sonuçları:
- 1) Ukrayna için Çoklu Donör Koordinasyon Platformu (MDCP) Yönetim Komitesi’nin 10. Toplantısı, Ukrayna’nın toparlanma ve ekonomik kalkınma alanındaki temel öncelikleri doğrultusunda işbirliğinin geliştirilmesine odaklanılarak gerçekleştirildi.
- 2) Ukrayna, Yeni Kentsel Gelişim Leipzig Şartı’na katıldı. Bu katılım, Avrupa’nın, sakinleri için konforlu olması gereken şehirlerin yenilenmesi amacına bağlılık gösteren mantıklı ve sembolik bir adımdır. Şehir planlamasına yönelik bu entegre yaklaşım, iyileşmenin temel taşıdır.
- 3) Mastercard adlı uluslararası teknoloji şirketi ile turizm sektörünün gelecekte toparlanması ve Ukrayna’nın turizm potansiyelinin geliştirilmesi için gerekli koşulların yaratılmasına yönelik bir Anlaşma Memorandumu imzalandı.
- 4) DREAM kurtarma yönetimi için devlet dijital ekosisteminin yeni işlevselliği ve pratik sonuçları sunuldu. Yeni özellikler, toplulukların kendi kurtarma projelerinin görünürlüğünü artırmalarına ve yabancı ortakların destek için proje seçimini kolaylaştırdı.
- G7 Zirvesi: Ukrayna’ya destek açıklamaları
G7 ülkeleri liderler – ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, Kanada, İtalya – İtalya’daki toplantının ardından Ukrayna’ya sarsılmaz desteklerini beyan ettiler.
G7 ülkelerinin liderleri, yıl sonuna kadar Ukrayna’ya yaklaşık 50 milyar ABD doları yönlendirme konusunda anlaştılar.
Söz konusu fonlar, Avrupa Birliği ve diğer yargı alanlarında bulunan dondurulmuş Rus devlet varlıklarından gelecekte elde edilecek gelirlerden karşılanacak ve geri ödenecektir.
Maliye Bakanlığı, Ukrayna’nın geniş çaplı savaş karşısında dayanıklılığını sürdürebilmesi için gerekli kaynaklara sahip olmasını sağlayabilecek bu önemli kararı memnuniyetle karşılıyor.
G7 liderlerinin ortak bildirgesinde şu ifadeler yer aldı:
“Biz [G7], Rusya’nın zamanın kendi lehine olduğuna dair yanlış algıların, altyapı ve geçim kaynaklarının yok edilmesinin Rusya için hiçbir sonuç doğurmadığı veya Rusya’nın Ukrayna’nın ekonomik çöküşüne yol açarak zafer kazanabileceği yönündeki yanlış inançların ortadan kaldırılması için kararlıyız. G7, Rusya’nın savaşı devam ederken Ukrayna’nın mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını desteklemek amacıyla, Ukrayna’ya yıl sonuna kadar yaklaşık 50 milyar ABD doları ek finansman sağlamak için Ekstra Gelir Hızlandırma Kredileri (Extraordinary Revenue Acceleration Loans for Ukraine) mekanizmasını başlatma konusunda fikir birliğine vardı.”
Tüm G7 ülkeleri, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı işlediği suçların bedelini ödeyene kadar Rus varlıklarını dondurma taahhüdünde bulundu.
Tüm ülkeler, kredilerin ödenmesi için gelecekteki karların kullanılması amacıyla ilgili yargı mercilerinden izin almak üzere çalışacakları konusunda güvence verdiler.
Aynı zamanda, dondurulmuş Rus varlıklarının müsaderesi meselesinin gündemde kalmaya devam ettiğini vurguladılar. G7 yargı bölgelerinde yaklaşık 280 milyar ABD doları değerinde dondurulmuş Rus devlet varlığı bulunuyor.
Ukrayna Maliye Bakanı Sergiy Marçenko, “G7 liderlerinin kararı, demokratik dünyanın birliğinin güçlü bir sinyali. Rusya, Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırgan savaşın bedelini hissetmeli ve yasa dışı eylemlerinin bedelini ödemeli. Dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen gelirlerin kullanılması, bu yolda atılan ilk adımlardan biri. 50 milyar ABD doları, 2025 yılında Ukrayna’nın en acil ihtiyaçlarını karşılamamıza ve geniş çaplı savaş koşullarında Ukrayna’nın dayanıklılığına olanak sağlayacak” şeklinde açıklama yaptı.
- İsviçre’deki Barış Zirvesi: Hedefler, katılımcılar, ortak bildiriden ana hususlar
İsviçre’nin Burgenstock kentinde 92 ülke ve 8 uluslararası kuruluştan delegasyonların katıldığı Barış Zirvesi sona erdi. Rusya davet edilmedi, ancak bir sonraki zirveye davet edilmesi bekleniyor – Ukrayna Devlet Başkanı, hazırlıkları aylar sürecek olan ikinci zirveyi şimdiden duyurdu. Zelenski, Rusya Federasyonu temsilcilerinin katılımının “barış arzusuna tanıklık edeceğini” söyledi.
İki günlük Zirve’de Ukrayna’nın “Barış Formülü”ndeki on maddeden sadece üçü ele alındı: nükleer ve gıda güvenliği ile Ukraynalı esir ve zorla göç ettirilenlerin, özellikle de çocukların serbest bırakılması. Zirve, liderlerin açıklamaları ve bazıları tarafından imzalanan ortak bir bildiriyle sona erdi.
Nihai katılımcı listesi 14 Haziran akşamı açıklandı. Toplamda 92 ülke ve Avrupa Konseyi, AGİT, Amerikan Devletleri Örgütü, Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler ve Ekümenik Patrikhane gibi 8 uluslararası örgütü temsil edildi. Zirvenin konularından biri nükleer güvenlik olmasına rağmen, IAEA Genel Direktörü Rafael Grossi etkinliğe katılmadı, çünkü “ajansın teknik çalışmaları ile siyasi yönleri karıştırmak istemediğini” belirtti.
57 ülkeden devlet ve hükümet başkanları, 29 ülkeden dışişleri bakanları ve 6 ülkeden elçiler katıldı. Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak ile Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel hazır bulundu.
Daha önce de belirtildiği gibi ABD’yi, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan temsil etti. Türkiye ve Hindistan, devlet başkanları seviyesinde temsil edilmedi. Arjantin, Şili, Gana ve Kenya gibi bazı Küresel Güney ülkeleri de katıldı.
Çin zirveye katılmadı. Çin Dışişleri Bakanlığı daha önce, zirvenin Pekin’in kriterlerine uymadığı gerekçesiyle katılamayacaklarını duyurdu. Bu kriterler arasında tüm tarafların (Rusya dahil) katılımı ve tüm barış planlarının (Çin’inki dahil) ele alınması yer alıyor.
BM, Ekümenik Patrikhane, Vatikan ve Brezilya ise zirvede gözlemci statüsünde bulundu.
Zirve sonrası yayınlanan ortak bildirgesinde, zirvenin Ukrayna için kapsamlı, adil ve sürdürülebilir barış yolları konusunda üst düzey diyaloğu güçlendirmek amacıyla düzenlendiği belirtiliyor. Katılımcılar ayrıca üç konuda ortak bir vizyona sahip olduklarını kabul ettiler:
Nükleer güvenlik: Ukrayna nükleer santralleri ve tesisleri, özellikle Zaporijya Nükleer Santrali, Ukrayna’nın tam egemen kontrolü altında ve IAEA ilkelerine uygun olarak güvenli ve korunaklı bir şekilde çalışmalıdır. Ukrayna’daki savaş bağlamında herhangi bir nükleer silah tehdidi veya kullanımı kabul edilemez.
Gıda güvenliği: Ukrayna tarım ürünleri, ilgili üçüncü ülkelere güvenli ve serbest bir şekilde tedarik edilmelidir.
Tutuklu ve zorla göç ettirilenlerin serbest bırakılması: Tüm savaş esirlerinin tam olarak değişimi sağlanmalıdır. Sınır dışı edilen ve yasadışı olarak alıkonulan Ukraynalı çocuklar ve diğer siviller Ukrayna’ya iade edilmelidir.
Dokümanı toplamda 80 ülke ve dört uluslararası kuruluş imzalayarak destekledi. Zirve’de temsilcileri bulunmayan Suudi Arabistan, Bahreyn, Vatikan, Tayland, Hindistan, Endonezya, Meksika, Güney Afrika, Brezilya, Birleşik Arap Emirlikleri, Ermenistan, Libya ve Çin bildirgeyi imzalamadı.
Doküman, zirve sonrasında da imzalanabilir olduğundan, imzalayan ülkelerin sayısı kesin değildir. Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, kapanış konferansında, bazı temsilcilerin hala düşündüklerini ve ortak bildirgeye katılmadan önce iç istişareler yapmaları gerektiğini belirtti.
Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek üzere barış görüşmeleri için kendi planları olduğu iddia edilen Çin ve Brezilya’nın tutumlarıyla ilgili olarak da Zelenski şunları söyledi: “Dünyanın çoğunluğu ile örtüşmese bile görüşlerini duymaktan mutluluk duyacağız.”
Hindistan ise, Batı Yönelimli Dışişleri Bakanlığı Sekreteri Pavan Kapoor’a göre, “Kalıcı barışın her iki tarafın da diyaloğu ve ‘pratik etkileşimi’ gerektirdiği” gerekçesiyle ortak bildirgeye katılmadı. Yetkili ayrıca ülkesinin, Ukrayna’da kalıcı barışı sağlama çabalarına katkıda bulunmak için çatışmanın her iki tarafıyla da etkileşime devam edeceğini belirtti.
- Putin’in “Barış teklifleri”: Rusya’nın savaşı bitirme isteğinin olmadığını gösteren bir ültimatom
14 Haziran’da, İsviçre’deki Ukrayna Barış Zirvesi’nden bir gün önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinden askerlerini tamamen geri çekmesi ve NATO’ya katılmayı reddettiğini açıklaması halinde Moskova’nın ateşi keseceğini ve barış görüşmelerine başlamaya hazır olduğunu belirtti. Ayrıca, Batı’nın Moskova’ya yönelik yaptırımları kaldırması gerektiğini söyledi.
Putin, olası bir barış anlaşmasının koşulları olarak Kırım’ın ve Ukrayna’nın dört bölgesinin Rusya tarafından ilhakının ve Ukrayna’nın tarafsız ve nükleer silahlardan arındırılmış statüsünün uluslararası alanda tanınmasını ileri sürdü. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, “Putin’in dile getirdiği tüm ültimatomlar Moskova’dan defalarca duyulmuş olup, uluslararası toplumu yanıltmayı amaçladığını” söyledi.
“Putin’in dile getirdiği tüm ültimatomlar, Moskova’dan defalarca duyulmuş olup, uluslararası toplumu yanıltmayı, adil bir barışa yönelik diplomatik çabaları baltalamayı ve dünya çoğunluğunun BM Şartı’nın hedef ve ilkeleri etrafındaki birliğini bölmeyi amaçlıyor” şeklinde Facebook’ta yayınlanan açıklamada belirtildi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, Barış Zirvesi’nin sonuçlarına ilişkin basın toplantısında, Rusya lideri Vladimir Putin’in bazı Ukrayna bölgelerinin Rusya’ya ait olduğunu öngören “barış girişimini” ilan ederek hata yaptığını belirtti.
Zelenski, “Savaşı sona erdirmek isteyen biri, dondurulmuş bir çatışma da dahil olmak üzere her konuda görüş bildirebilir… Ancak burada, söz konusu kişi (Putin), savaşı bitirme niyetinde olmadığını söyleyerek resmen tüm dünyayı kışkırttı ve korkuttu… Bu, bizim için yararlı olan büyük bir hata” dedi.
Zirveye katılan tüm ülkelerin Putin’in bu tür açıklamalarını, savaşı sona erdirme arzusuna ilişkin daha önceki sözlerini geçersiz kıldığını kaydetti.
Ukrayna Başkanlık Ofisi Danışmanı Mıhaylo Podolyak, sosyal medya platformu X’te, “Rusya’nın teklifi şu şekilde görünüyor: bize topraklarınızı verin, egemenliğinizden ve öznenizden vazgeçin, kendinizi savunmasız bırakın (ittifaklara katılmayın), Batılı ülkelerle birlikte tüm yaptırımları tamamen ve derhal kaldırın ki, askeri ekonomimizi finanse edelim ve dünya çapında bilgi provokasyonlarına daha fazla yatırım yapabilelim. Ve en önemlisi de, Rusya’nın Ukrayna pahasına “yenilmemesini/yenilmesini” acilen düzeltmek olmalı” şeklinde yazdı.