Ukrayna Haber Bülteni 16.11.2023
- Cephe hattındaki son durum
Eski Savunma Bakan Yardımcısı Hanna Malyar (2021-2023), cephedeki durumu değerlendirerek üç önemli eğilime dikkat çekti. Düşüncelerini Telegram kanalında paylaştı: “Üç eğilim gözlemleniyor. Birincisi, Ruslar doğuda Kupyansk, Lıman, Bahmut, Maryinka ve Avdiivka bölgelerinde taarruzlarını sürdürüyorlar. Yıl sonuna kadar Avdiivka’yı kontrol altına almayı planlıyorlar. Ancak bu ilk girişimleri değil.”

Rusların 2023 başlarından itibaren bu bölgelerde bu şekilde ilerlediğini, Ukrayna ordusunun güçlü bir direniş gösterdiğini, Rusların sürekli duraklayıp toparlanmak zorunda kaldığını ve yoğunluğun sürekli değiştiğini belirtti.
Malyar, “Şu an itibariyle çatışmalar her yerde devam ediyor, ancak Ruslar ilerlemekte zorlanıyor” ifadesini kullandı. Ayrıca, Savunma Kuvvetleri’nin doğudaki kayıpları hakkında şunları ekledi: “Bir bedel mi? Son aylarda uluslararası basın, bir bedel belirlemeye çalıştı. Elde ettiğimiz zaferlere kıyasla bazı doğu bölgelerinde daha fazla kayıp yaşadığımızı iddia ediyor. Düşmanımızı durduruyoruz, onları mağlup ediyoruz. Ancak karşımızda güçlü bir düşman var. Onu az sayıda askerle durdurmak mümkün değil, çünkü silah ve insan sayısı açısından Ruslardan daha az güce sahibiz. Düşmanı durdurmak sivilleri, şehirlerimizi ve köylerimizi kurtarmak anlamına gelir. Bahmut gibi stratejik yerler var. Eğer onları savunmasaydık, düşmanın daha fazla ilerlemesi kolay olurdu, çünkü coğrafyanın özelliği bu.”
Malyar, ikinci eğilimin ise Rusların mesafenin izin verdiği her yerde Ukrayna yerleşim yerlerine topçu ateşi açması olduğunu kaydetti. “Şu an itibariyle Kuzey, Doğu ve Güney bölgelerinde yaklaşık 100 yerleşim yeri ateş altında. Ruslar, bu şekilde birkaç amacı gerçekleştiriyorlar. Sivil halkı korkutarak, askeri kabiliyetlerimizi başka noktalarda kullanamamamız için dikkatimizi dağıtıyorlar” dedi.
Malyar’ın vurguladığı üçüncü eğilim ise güneydeki çatışmalara odaklandı. “Bu, tıpkı Doğu’da olduğu gibi zorlu çatışmalar. Düşmanın silah ve sayı üstünlüğü var. Askerlerimiz bu zorlu koşullarda risk alarak yaz aylarında ilerleme kaydetmeyi başardı. Ancak şimdi düşman kaybettiği bölgeyi geri almaya çalışıyor ve başarılı olamıyor. Tabii ki çatışmalar devam ediyor. Genelkurmay’ın Herson istikametinin sol yakasıyla ilgili raporunu muhtemelen okumuşsunuzdur. Birliklerimiz, düşmanı bu bölgedeki bazı mevzilerden çıkardı. Bu, birkaç aylık sürecin bir sonucudur. Sadece filmlerde hızlı oluyor” şeklinde konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Herson bölgesindeki Dnipro Nehri’nin sol kıyısında bir dizi başarılı operasyon gerçekleştirdiğini bildirdi. Ana hedeflerden birinin, sivil nüfusu sürekli Rus bombardımanından korumak için düşmanı mümkün olduğunca sağ kıyıdan uzaklaştırmak olduğu kaydedildi.

Ukrayna Deniz Kuvvetleri Piyade Komutanlığı, önceden planlanmış operasyonların bir sonucu olarak, deniz piyadeleri de dahil olmak üzere Savunma Kuvvetleri’nin birkaç mevziide üstünlük sağlamayı başardığını açıkladı.
Bundan önce Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Savunma Kuvvetleri’nin Dnipro Nehri’nin sol kıyısında bir köprübaşı ele geçirdiğini bildirdi.
Askeri uzman Serhiy Grabskıy, düşmanın bu bölgeden çekilmesinin güney cephesinin çökmesine neden olabileceğini ve Kırım’daki işgalcileri etkili bir şekilde bloke edeceğini açıkladı. Ayrıca, Ukrayna’nın “deniz ticaretini geliştirmesi” için gerekli koşulları yaratmayı hedeflediğini belirtti.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü uzmanları, hazırladıkları operasyonel raporda, Ukrayna birliklerinin 16 Kasım’da Zaporijya bölgesindeki Robotıno yakınlarında ilerlediğini belirtti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, geniş çaplı savaş sırasında Ukrayna ordusunun verdiği kayıplar konusunda geçtiğimiz günlerde net bir sayı veremeyeceğini, ancak düşmanın kayıplarının en az beş kat daha az olduğunu ifade etti.
- Barış görüşmeleri için umutlar
NBC News’in iki üst düzey ABD’li yetkiliye dayandırdığı bilgiye göre, ABD ve Avrupa Birliği temsilcileri Rusya-Ukrayna savaşı sona erdirmek amacıyla Rusya ile olası barış görüşmelerine başlamış durumda.
TV kanalının Ekim ayında 50’den fazla ülke temsilcisinin yer aldığı Ukrayna Savunma Temas Grubu toplantısında bazı “hassas” görüşmeler yaptığı bildirildi. Haber kanalına göre, görüşmelerde Ukrayna’nın bir anlaşmaya varmak için nelerden vazgeçmesi gerekebileceği konusu da ele alındı. Yetkililer, NATO’nun bunun karşılığında Ukrayna’ya, Rusya’yı topraklarını tekrar işgal etmekten caydıracak bazı güvenlik garantileri sunmaya hazır olduğunu belirtti.

NBC News, görüşmelerin ABD ve Avrupa’da savaşın çıkmaza girdiği ve Ukrayna’ya yardım sağlama kapasitelerinin sınırlı hale geldiği korkusuyla başladığını bildirdi. Yetkililere göre, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Ukrayna’nın dayanma gücünün tükenmesinden ve Rusya’nın “sonsuz gibi görünmesinden” endişe duyuyor. NBC News’in muhataplarına göre, Biden yönetimi aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile müzakere etmeye hazır olduğuna dair hiçbir işaret görmüyor. Batılı yetkililere göre Putin, Batılı ülkeler Ukrayna’ya askeri yardımı durdurana veya bu yardım çok pahalı hale gelene kadar “Batı’yı devre dışı bırakmayı” veya savaşmaya devam etmeyi umuyor.
Ukrayna’nın bu yılın sonuna kadar veya biraz daha fazla zamanı olduğu, sonrasında ise “barış müzakerelerine ilişkin acil görüşmelerin” başlayacağı iddia ediliyor.
ABD temsilcileri Ukrayna’yı müzakereye zorladıklarını ya da Ukrayna ile böyle görüşmelerin yapıldığı iddialarını kamuoyu önünde reddediyor.
Yayınlanan habere tepki gösteren Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenski, 4 Kasım’da Kyiv’de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile düzenlediği ortak basın toplantısında, savaş alanındaki zor duruma rağmen savaşın “çıkmaza” girdiğine inanmadığını ifade etti. Zelenski, Rusya’nın Ukrayna topraklarından tamamen çekilene kadar Ukrayna’nın Rusya ile müzakere etmeyeceğini vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel, düzenlediği brifingde Ukrayna’nın Rusya ile “barış görüşmeleri” konusunda herhangi bir görüşme yaptığından haberdar olmadıklarını belirtti. Dışişleri Bakanlığı aynı zamanda Kremlin’in müzakereler ya da savaşı sona erdirmek gibi konularla ilgilenmediğini vurguladı.
Çeşitli açıklamalara rağmen, Avrupa Komisyonu 8 Kasım’da Ukrayna ile AB’ye katılım müzakerelerine başlanmasını tavsiye etti. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna’nın Haziran 2022’de adaylık statüsü verildiğinde AB tarafından yapılan tavsiyelerin %90’ını yerine getirdiğini ifade etti.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna’nın gelecekteki Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin müzakerelerin ilerlemesini desteklemediğini söyleyerek, ülkesinin Kyiv’in AB’ye katılımında başlıca engel olacağını bir kez daha açıkça ifade etti.
Orban, devlet radyosuyla yaptığı söyleşide, savaşta olan bir ülkenin üyeliğe yakın olmadığını söyledi. Macaristan, hukukun üstünlüğü ve insan hakları standartlarını ihlal ettiği iddiasıyla AB ile anlaşmazlık yaşıyor ve bu da milyarlarca Euro’luk AB fonunun ertelenmesine neden oldu.
Orban, Macaristan’ın Ukrayna’nın AB üyelik müzakerelerine karşı çıkmasının bu fonlarla bağlantılı olduğunu reddetti ve hükümetinin Ukrayna oylamasını AB’ye baskı yapmak için kullandığı şüphelerini ortadan kaldırmaya çalıştı. Hükümetinin, fonlar karşılığında Ukrayna’nın üyelik teklifini desteklemesi için AB’den gelen baskıyı “kabul etmeyeceğini” de sözlerine ekledi.
AB liderlerinin Aralık ayı ortasında Ukrayna’yı üyelik müzakerelerine başlamak üzere resmen davet edip etmeyeceklerine karar vermeleri bekleniyor. Bu karar için üye devletler arasında oybirliği gerekiyor.
- Rusya’nın sivillere yönelik saldırıları
Rusya’nın suçlandığı başlıca uluslararası insancıl hukuk ihlallerinden biri, sivillerin kasıtlı bir şekilde hedef alınarak öldürülmesidir. Rus yetkililer, ordusunun sivil yerleşim yerlerine saldırmadığını ileri sürüyor. Aynı zamanda Rus uçakları, füze kuvvetleri, donanması ve topçuları her gün Ukrayna şehirlerine yönelik saldırılar gerçekleştirmektedir. Ukrayna genelinde konut binaları ve sivil altyapı da ciddi şekilde tahrip edilmektedir.

Güney Savunma Kuvvetleri, 6 Kasım’da Rus birliklerinin Odesa bölgesindeki bir altyapı tesisine X-31P anti-radar füzesiyle saldırdığını, idari binaların hasar gördüğünü ve üç çalışanın yaralandığını bildirdi.
Rus ordusu, Herson bölgesindeki Beryslav’da bir marketin yakınına insansız hava aracından bomba attı. Saldırı sonucunda iki kişi yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.
15 Kasım’da Rus terörist güçleri, Zaporijya bölgesindeki yerleşim yerinin sivil altyapısına üç roket saldırısı düzenledi. Bu durum, Bölge Askeri İdaresi Başkanı Yuriy Malaşko tarafından bildirildi.
16 Kasım’da Ruslar, Zaporijya bölgesine 100’den fazla saldırı düzenledi ve sivil altyapının tahrip edildiğine dair 24 olay rapor edildi. Rus ordusu, Zaporijya bölgesindeki 21 yerleşim yerini yüzden fazla kez vurdu. Bu durum, Bölge Askeri İdaresi Başkanı Yuriy Malaşko tarafından Telegram kanalında duyuruldu.
Ruslar son 24 saat içinde Donetsk bölgesinde 12 yerleşim yerini bombaladı ve saldırıda beş kişi yaralandı. Ayrıca 45 sivil yapı da hasar gördü. Bu bilgi, Donetsk Bölgesi Polisi tarafından Telegram kanalında yayınlandı.
16-17 Kasım gecesi Rusya, Odesa bölgesine 10 Şahed İHA’sı ile saldırdı. Sonuç olarak, Odesa da dahil olmak üzere çeşitli bölgelerde 9 düşman İHA’sı imha edildi.
Rusya, kötüleşen hava koşulları nedeniyle Herson bölgesine yönelik saldırılarının sayısını azaltmak zorunda kaldı, ancak saldırıların yoğunluğu arttı. Bu durum, Ukrayna Güney Savunma Kuvvetlerinin Basın Servisi Başkanı Nataliya Gumenyuk tarafından bir teleton sırasında ifade edildi. Gumenyuk’a göre Ruslar, “niceliği nitelik ile telafi etmeye çalışıyor.”
17 Kasım’da, Herson bölgesindeki Daryivka köyüne yönelik düşmanca bombardıman sonucunda 2 sivil yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırıldı. Bu olay Herson Bölge Savcılığı tarafından rapor edildi. Aynı gün Rus ordusu, Herson bölgesinin Bilozerska ilçesine bağlı Veletınske köyünde bir evi bombaladı. Saldırıda bir kişi hayatını kaybetti. Saldırı Herson Bölge Askeri İdaresi Başkanı Oleksandr Prokudin tarafından Telegram kanalı üzerinden duyuruldu.
Herson bölgesinde, 16 Kasım’da, düşman Herson’a 5 saldırı (43 mermi) dahil olmak üzere 58 saldırı (347 mermi) gerçekleştirdi. Ruslar, Herson bölgesinde 22 yerleşim yerini; idari binaları ve bir dükkanı; bir sağlık merkezini, bir mağazayı, benzin istasyonlarını ve bir araba yıkama tesisini bombaladı.
Rusya, Herson’un Korabelnıy bölgesine hava saldırısı düzenledi. Bombardıman sonucunda 2 Herson sakini yaralandı. 68 yaşındaki bir adam hayati tehlikesi olmayan yaralar aldı. Düşman saldırısında bir binanın içindeydi. 54 yaşındaki bir kadın ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaralının tedavisi devam etmektedir. Aynı gün Rus ordusu Bilozerka’ya toplu bir saldırı düzenledi. 2 kişi öldü ve 3 kişi de yaralandı. Saldırıda konutlar ve bir bakkal dükkanı hasar gördü. Kritik bir altyapı tesisi de tahrip edildi. Şu anda Belozerka ve çevresindeki köyler elektriksiz durumda.
Herson’un yoğun topçu bombardımanı sonucunda 3 kişi öldü ve 6 kişi yaralandı. Düşman, şehrin Merkez ve Dniprovskıy mahallelerindeki yerleşimleri vurdu. Evler, arabalar, bir benzin istasyonu ve bir araba yıkama tesisi hasar gördü. En küçük yaralı 15 yaşında bir çocuk. Kız, 52 yaşındaki akrabası ile birlikte ateş altında kaldı. Her iki yaralı da hastaneye kaldırıldı. Rus bombardımanı nedeniyle Herson kısmen elektriksiz kaldı. Şehrin bazı bölgeleri elektriksiz durumda. 16 Kasım’da bölgede altı kişi hayatını kaybetti, 10 kişi de yaralandı. Daha sonra Bölge Askeri Idare, yaralılardan ikisinin hastanede öldüğünü ve bir kadının da gece saldırıları sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
17 Kasım gecesi Rus ordusu, Dnipropetrovsk bölgesinin Nikopol ilçesini bombaladı. Saldırıda ölen ya da yaralanan yoktu. Bu haber, Dnipropetrovsk Bölge Askeri İdaresi Başkanı Serhiy Lısak tarafından Telegram üzerinden bildirildi. Ona göre işgalciler önce ilçe merkezine, ardından Marhanets topluluğunun köylerinden birine ateş açtı. Dnipropetrovsk bölgesinin diğer yerleşim yerlerinde herhangi bir saldırı yaşanmadı.
16 Kasım’da Harkiv bölgesinde en az 17 yerleşim yeri Rus birlikleri tarafından ateş altına alındı. Herhangi bir sivil can kaybı rapor edilmedi. Bu haber Harkiv Bölge Askeri İdaresi Başkanı Oleh Sıniehubov tarafından Telegram hesabında duyuruldu. Kupyansk’ta bombardımanda 3 müstakil ev ve 2 müştemilat binası hasar gördü. İzium bölgesindeki Borova’ya düzenlenen bir hava saldırısında yangın ve kurtarma biriminin binası ve ekipmanları tahrip edildi.
16 Kasım’da Sumı bölgesinin Krasnopilska, Miropilska, Velıkopısarivska, Esmanska ve Drujbivska ilçeleri Rus topçu ateşine maruz kaldı. Bu haber Sumı Bölge Askeri İdaresi basın servisi tarafından bildirildi.
- AB ile müzakerelere başlanması tavsiyesi
Avrupa Komisyonu’nun 22 Haziran 2022 tarihinde Ukrayna’ya AB aday ülke statüsü vermesinin ardından, çok önemli adımlardan oluşan uzun bir süreç başladı. Avrupa Komisyonu, bir sonraki aşama olan AB üyeliği müzakere sürecinin başlatılması için tavsiyelerde bulunmaktadır. Ancak bu aşama için 27 üye ülkenin oybirliğiyle karar vermesi gerekmektedir. Bir buçuk yıl önce, Ukrayna 7 tavsiye aldı. Avrupa Komisyonu, Ukrayna’ya ilişkin raporunda, müzakerelerin önündeki engelleri kaldırmak için gerekli olan, ancak yeterli olmayan 7 tavsiyenin yerine getirilip getirilmediğini değerlendirdi. Müzakerelerin başlatılması için AK’nin 14 Aralık’ta oybirliğiyle karar alması gerekmektedir.

Avrupa Komisyonu, uzun zamandır beklenen ancak hala geçici olan AB’ye katılım müzakerelerinin başlaması kararını 8 Kasım 2023 tarihinde Brüksel’de aldı. Genel olarak 8 Kasım kararının Ukrayna için kesinlikle olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Komisyon, böyle bir kararın alınabilmesi için 4 şart öne sürmüştür.
NABU’nun personel sayısını artırmayı amaçlayan bir hükümet yasa tasarısının kabul edilmesi ve NACP’nin yolsuzluğu önleme yasasındaki “doğrulanmış” mal varlıklarını ve kamu görevlilerinin göreve başlamadan önce edindikleri mülkleri doğrulama yetkilerini sınırlayan hükümlerin kaldırılmasını içeren bazı önemli adımlar atıldı. Bu karar, hükümetin parlamentodaki temsilcisi Taras Melniçuk tarafından açıklandı.
Evet, bu karar hala AB zirvesi ve Avrupalı bakanlar düzeyinde onay bekliyor. Ancak üye devletlerin çoğunluğu ya Ukrayna’nın AB üyeliğine doğru ilerlemesini koşulsuz olarak desteklediklerini ya da Avrupa Komisyonu’nun olumlu bir tavsiye vermesi halinde lehte oy kullanmaya hazır olduklarını kamuoyuna açıkladılar.
Olha Stefanişına, “Savaş halinde olan bir ülke olarak, AB’ye katılım müzakerelerine bu kadar kısa sürede hazır olduğumuzu gösterdik. Ne Rusya’nın sürekli füze terörü ne de tam ölçekli bir savaşın dehşeti bizi yavaşlattı; tam tersine, birlik olduğumuzda ve odaklandığımızda imkansızı başarabileceğimizi kanıtladık. Gelecekteki AB üyeliği yolundaki ilerleme hızımızın, aşağılık kompleksinden kurtulup kendi yeteneklerimize inanmaya hazır olmamıza bağlı olacağına içtenlikle inanıyorum” dedi. Bu görüş, Başbakan Yardımcısı Olha Stefanişına tarafından European Pravda için kaleme alınan “İmkansızı Başarmak İçin Bir Plan ya da Avrupa Komisyonu’nun Ukrayna’ya İlişkin Kararı Tarihi Bir Karardır” başlıklı yazısında da vurgulanmıştır. Avrupa Komisyonu’nun iç belgesine göre, Avrupa Komisyonu 7 kriterden dördünün – birinci, ikinci, dördüncü ve altıncı maddelerin – yerine getirildiğini düşünmektedir:
– Venedik Komisyonu’nun tavsiyeleri doğrultusunda Ukrayna Anayasa Mahkemesi yargıçlarının seçim usulüne ilişkin mevzuatın yürürlüğe konması;
– Yüksek Adalet Konseyi adaylarının dürüstlük kontrolünün tamamlanması ve Ukrayna Hakimleri Yüksek Yeterlilik Komisyonu’nun kurulması;
– Kara para aklamayla mücadele mevzuatının FATF standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi ve tüm kolluk sektörünün reformuna yönelik bir stratejik planın onaylanması;
– Medya reformu – Ukrayna mevzuatının AB Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi ile uyumlu hale getirilmesi.
Avrupa Komisyonu’nun temel şikayeti, özellikle de Yolsuzluğun Önlenmesi Ulusal Ajansı’nın (NAPC) yetkilerinin kısıtlanmasıyla ilgili olarak, yolsuzlukla mücadeledeki etkinliğidir.
Ancak Adalet Bakanı Denys Maliuska, 14 Kasım’da yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun yasa tasarılarını onayladığını ve bunların kabul edilmesinin Avrupa Komisyonu’nun raporundaki dört temel tavsiyeden ikisinin uygulanması anlamına geldiğini belirtti. Maliuska, “Volodımır Zelenski Başkanlığında dün gerçekleştirilen Avrupa entegrasyon toplantısında alınan kararlar doğrultusunda Hükümet iki yasa tasarısını onayladı: NABU çalışanlarının sayısının 300’e çıkarılması (sonraki her yıl yüz olmak üzere aşamalı olarak); ve yolsuzluğun önlenmesine ilişkin yasadan mal beyanı mekanizmasının etkinliğini azaltan bazı hükümlerin çıkarılması. Bu iki yasa tasarısının alınması, Avrupa Komisyonu’nun genişleme raporunda bize sunduğu 4 temel tavsiyeden ikisinin hayata geçirilmesi anlamına gelecektir.”
Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, Ukrayna’nın 2024 yılı başlarında Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerine başlamayı beklediğini söyledi. Kuleba, bu açıklamayı bir televizyon programında yaparken, Avrupa’da 20 Aralık’ta kutlama ve tatil dönemi olduğu için “müzakerelerin Noel Günü başlama ihtimalinin düşük olduğunu” belirtti. “Müzakerelere önümüzdeki yılın başında başlamayı planlıyoruz. Ancak ‘erken’ derken geniş anlamda, yılın ilk ayında değil,” dedi. Aynı zamanda, Avrupa Komisyonu’nun Mart ayına kadar Ukrayna’nın mevcut raporda yer alan tavsiyeleri uygulamasına ilişkin bir rapor daha sunacağını vurguladı. Dmıtro Kuleba, “Dolayısıyla bu, bir ölçüt olduğu kadar Avrupa Komisyonu’nun kendisinin de bir ipucudur” diye özetledi.
Ukrayna Avrupa ve Avrupa-Atlantik Entegrasyonunda Sorumlu Başbakan Yardımcısı Olha Stefanişına’nın Avrupa Konseyi Başkanı’ndan aktardığına göre Ukrayna, Avrupa Birliği’ne katılım sürecini hızlandırmak için tüm koşullara sahiptir.
- Türk Akımında planlanan sabotaj iddiaları
11 Kasım’da Washington Post gazetesi, Ukrayna ve Avrupa’daki yetkililere dayandırdığı ve diğer gizli operasyon bilgilerine erişimi olan kişilere dayandırdığı haberinde, Özel Harekat Kuvvetleri’nden Albay Roman Çervinski’nin Rusya’nın Kuzey Akım doğalgaz boru hattının sabotajında merkezi bir rol oynadığını iddia etti. Makalede Çervinski’nin Zalujni’ye bağlı daha üst düzey yetkililerden emir aldığı ve Devlet Başkanı Volodımır Zelenski’nin gizli operasyondan haberdar olmayabileceği iddia ediliyor.

Gazetenin aktardığına göre, SSO’da görev yapmış olan 48 yaşındaki Albay Çervinski, rolünü bilen kişiler tarafından Kuzey Akım operasyonunun “koordinatörü” olarak tanımlanıyor. WP’nin kaynaklarına göre, sahte kimlikler kullanarak bir yelkenli kiralayan ve boru hatlarına patlayıcı yerleştirmek için derin deniz dalış ekipmanı kullanan altı kişilik bir ekip için lojistik ve destekten sorumluydu.
26 Eylül 2022 tarihinde Danimarka, İsveç ve Almanya’daki sismik istasyonlar zayıf sarsıntılar kaydetti. Aynı zamanda, Kuzey Akım doğalgaz boru hattı operatörü çalışanları, Rusya ve Almanya’yı birbirine bağlayan 1.200 kilometrelik doğalgaz borusunda keskin bir basınç düşüşü kaydetti. Kısa süre sonra Kuzey Akım ve Kuzey Akım 2 boru hatlarının dört hattından üçünde patlamalar meydana geldiği ve Almanya ve Avrupa’nın enerji altyapısının merkezi bir unsurunun tahrip olduğu anlaşıldı. Bu sabotajla birlikte, Ukrayna’da yedi aydır devam eden savaşın yankıları Almanya’ya ulaştı. Deniz altından geçen petrol ve gaz boru hatlarının, enerji ve veri iletim hatlarının kırılganlığı ortaya çıktı.
Zelenski hemen Ukrayna’nın doğalgaz boru hattı patlamalarıyla hiçbir ilgisi olmadığını ve bu tür yayınların Ukrayna’ya yardımı yavaşlatmayı amaçladığını belirtti. “Her zaman büyük saygı duyduğum bazı bağımsız medyanın bu tür adımlar atmasının çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Bence bu yanlış, sadece Rusya’nın ekmeğine yağ sürüyor. Ayrıca bazı iş grupları da güçlü yaptırımların uygulanmamasını istiyor çünkü işleri zarar görüyor.”
Ukrayna eski Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov İsveç’teki savunma bakanları toplantısı öncesinde bu soruya şu yanıtı verdi: “Benim için bu çok tuhaf bir hikaye. Bizimle hiçbir ilgisi yok. Resmi makamlar tarafından yürütülen soruşturmanın tüm detayları ortaya çıkaracağını düşünüyorum. Bu özel kuvvetlerimiz için bir iltifat, ama bizim operasyonumuz değildi.”
Amerikalı gazeteciler, tamamen anonim kaynaklara dayanarak, müttefikler tarafından sessiz tutulduğu iddia edilen ülke dışında çok sayıda Ukrayna özel operasyonu olduğu izlenimini yaratmaya çalışıyorlar. Onların metni ile Rusya’nın yayınladığı metin arasındaki tek fark, Washington Post’un planın Ukraynalılar tarafından uygulandığını asla açıkça belirtmemesidir. Ancak okuyucunun bu sonuca kendi başına varması için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu tür sonuçların ortaya çıkmasında Rusya’nın da parmağı olması muhtemeldir.
Bununla birlikte, Kremlin’in son zamanlarda Karadeniz’deki Türk Akımı ve Mavi Akım doğalgaz boru hatlarına yönelik sabotaj girişimleri iddialarını sistematik bir şekilde kamuoyunun gündemine getirdiğini belirtmekte fayda var. Bu tür açıklamalar farklı düzeylerde yapılmaktadır. Kremlin lideri Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bu konuda devlet liderleriyle başlayıp dost devletlerin halklarıyla biten tartışmalar başlatmaktadır. Örneğin, 8 Eylül’de Bangladeş Sovyet ve Rus Üniversiteleri Mezunları Derneği temsilcileriyle bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın Karadeniz’deki Türk Akımı ve Mavi Akım doğalgaz boru hatlarına yönelik sabotaj girişimlerinden haberdar olduğunu ve kimsenin bu vakaları soruşturmamasından endişe duyduğunu söyledi.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ise Rusya’nın Türk Akımı doğalgaz boru hattıyla ilgili provokasyonlar planlıyor olabileceğini söyledi. Rusların Avrupa’ya gaz arzını sınırlamak için boru hattına zarar verebileceği belirtiliyor. Böylece Rusya, AB’yi Kuzey Akım 2’yi yeniden faaliyete geçirmeye ikna etmeyi de amaçlıyor. Ayrıca Rusya, Türk Akımını havaya uçurmak istedikleri iddia edilen sabotajcıların tutuklandığına dair açıklamalarda bulunacaktı. Bu haberler Rusya’nın, diğer şeylerin yanı sıra, Ukrayna’ya yönelik dezenformasyon stratejisinin bir parçası olabilirdi.
“Kremlin’in stratejisinin bir parçası da Ukrayna ve diğer Batılı ülkeleri enerji altyapısına karşı bir tür eylem planladıkları ya da gerçekleştirdikleri iddiasıyla saplantılı bir şekilde suçlamaktır. Ukrayna bu tür suçlamaları reddetmekte ve ortaklarına Rusya’nın manipülasyonlarına ve başkalarını kendi terörist eylemleriyle suçlama girişimlerine boyun eğmemeleri çağrısında bulunmaktadır. Bu, Rusya’nın kendi kötü niyetli planları için bir enformasyon kılıfıdır” denildi.
Dışişleri Bakanlığı, Batılı ortaklarını Rusya’nın enerji terörizmini engellemeye çağırdı. Özellikle de Kuzey Akım’ın başlatılmayacağının ve yaptırımların kaldırılmayacağının açıkça ifade edilmesini önerdiler.