Ukrayna Haber Bülteni 16.03.2023

1) Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının başlamasından bu yana, Ukraynalı askerler her karış toprak için cesurca savaşmaya devam ediyor. Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nün bilgilerine göre, Rusya savaşın ilk ayında Ukrayna topraklarının %0.039’una denk gelen yaklaşık 234 kilometre karelik bir alanı ele geçirdi. Aynı zamanda War Mapper tarafından paylaşılan bilgiye göre, Şubat ayında Rusya Federasyonu ele geçirdiği toprakların yüzölçümünü 85 kilometrekare arttırmayı başardı (yaklaşık olarak Ukrayna topraklarının %0.01’i). Rusya bu küçük alanı ele geçirmek için, önemli miktarda askeri teçhizat ve binlerce asker kaybetti.

Daha önce de belirtildiği gibi Rus ordusunun ana hedefi, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin idari sınırlarına ulaşmaktır. Bunu başarmak isteyen Rus ordusu Lıman, Bahmut, Avdiyivka, Maryinka ve Şahtarsk istikametlerinde saldırı operasyonlarına ağırlık veriyor. Ukraynalı askerler, profesyonel ve koordineli eylemler sayesinde bu yönlerde 90’dan fazla düşman saldırısını püskürttü.
Mıkolayiv, Dnipro, Zaporijya, Harkiv, Sumı ve Herson bölgeleri de sürekli olarak Rus saldırılarından zarar görüyor. Rus kuvvetleri son 24 saat içinde Ukrayna’nın 80’e yakın kent ve kasabasını bombaladı. Ayrıca, füze tehdidi son günlerde giderek artıyor. 16.03.2023 tarihi itibariyle Karadeniz’de muharebe görevinde 20 düşman gemisi var, biri denizaltı olmak üzere 4 Kalibr seyir füzesi taşıyıcısı, toplam 28 füzelik salvosu var.

2) Ukrayna’nın jeopolitik açısından son derece önemli bir ülke olduğunu unutmamak gerekir. Ukrayna, Avrupa ile Rusya arasındaki kavşak noktasında yer aldığından dolayı jeopolitik açıdan büyük önem taşımaktadır. Ukrayna’daki istikrar tüm bölgenin istikrarı üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Ukrayna’ya yapılan askeri ve mali yardım, ülkenin sınırlarını korumasını, bağımsızlığını ve egemenliğini savunmasını sağlamaktadır. BM Antlaşması’na göre her ülkenin kendini savunma hakkı vardır. Dolayısıyla Ukrayna da bu acımasız saldırıya karşı kendini savunma hakkına sahiptir. Ukrayna’ya askeri ve mali yardım sağlanması, Ukrayna’nın Rusya’ya direnmesine ve 1991’deki devlet sınırlarına dönmek için karşı taarruza geçmesini sağlayabilir.

Silah, hava savunma sistemleri ve mali yardım içeren askeri destek, Ukraynalı askerlerin sadece asker arkadaşlarının değil, aynı zamanda her gün Rus saldırısı altında kalan sivil nüfusun da hayatını kurtarmalarına yardımcı oluyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump, 2024 başkanlık seçimlerini kazanması halinde Ukrayna için olumsuz bir senaryo ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, Trump yeniden iç politikaya odaklanmak istese bile, Ukrayna kendi toprakları için savaşmaya devam edecektir. Ayrıca Joe Biden tarafından imzalanan Ödünç Verme ve Kiralama Anlaşması, Ukrayna’nın kendi topraklarını savunmak ve işgal altındaki topraklarını geri almak için herhangi bir engelle karşılaşmadan askeri malzeme almasına mümkün kılacaktır. Trump’ın politikasına rağmen hiçbir şey bu süreci engelleyemez. Çünkü bu konudaki herhangi bir yenilik Kongre’deki bürokratik süreci önemli ölçüde basitleştirmiş olacaktır. Dolayısıyla, ABD başkanı değişse bile Ukrayna’ya askeri yardım sağlanmaya devam edecektir. Ukrayna ayrıca, yardım sağlamak isteyen devletlerden oluşan bir koalisyon kurmak için diplomatik cephede aktif olarak çalışmaya devam ediyor. Ukrayna’ya zamanında ve etkili bir şekilde yardım edilmesi, küresel düzenin istikrara kavuşturulması sürecini hızlandıracak ve savaş sonrası dönemde dünya ekonominin büyümesini sağlayacaktır. Bu nedenle, Ukrayna’ya uzun vadeli yardım sağlanması, bölgede ve dünya genelinde istikrar ve güvenlik açısından olumlu bir etki yaratabilir.

3) Kırım’ın 2014 yılında Rusya tarafından gayri resmi olarak ilhak edilmesi Kırım Tatar halkı ve Kırım toplumu üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. Kırım’da Rus ordusuna aktif zorunlu askerlik fazı devam ediyor. Yarımadadan gelen askeri personel seferber edilir ve askere alınır, ancak Rus yasalarına göre askere alınan kişilerin aktif muharebe operasyonlarında kullanılması yasaktır. Ancak, Ukrayna’nın farklı bölgelerinde silahlı çatışmalara katılırken görülmüşlerdir. Hem Ukrayna vatandaşlarına hem de buraya yaşamaya gelen işgalcilere celpler gönderilir. Söz konusu bölge Ukrayna anakarasında yaralanan hastaların tedavisi için kullanılıyor. Yarımadada çok sayıda ceset var. Kırımlılar bunu kendi gözleriyle görüyor. Kırım, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya saldırısındaki cephelerden biriydi: 24 Şubat gecesi düşman birlikleri idari sınırı geçerek Kalançak ve Çongar’daki kontrol noktalarını tahrip etti.
Kırım’ın 9 yıldır savaş içinde yaşadığını belirtmek gerekir. Aktivist hareketler de dahil olmak üzere yarımadada temizlenebilecek ne varsa temizlendi. İnsanlar sosyal medya üzerinden Ukrayna’ya doğrudan destek olmaya çalışıyorlar. Ukrayna’nın farklı bölgelerinden vatandaşlarının önce Kırım topraklarına ardından da Rusya Federasyonu’na sınır dışı edilmeleri devam etmektedir. Örneğin, bombalanan ve neredeyse yerle bir olan Mariupol şehrini terk eden Mariupol sakinleri zorla yarımadaya gönderiliyordu. Ukrayna pasaportları ellerinden alınıp kendilerine bir çeşit yasadışı geçici sığınma belgesi veriliyordu.

Bilindiği üzere Kırım Tatarları, Kırım yarımadasında yaşayan azınlık milli gruplardan biridir. Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Kırım Tatarlarının durumu önemli ölçüde kötüleşmiştir. İnsan hakları kuruluşlarına göre, Kırım Tatarları sistematik insan hakları ihlallerine uğramışlardır. Bunlar arasında zorla kaybetmeler, şiddet uygulamaları, keyfi gözaltılar, arama emri olmaksızın ev aramaları, tutuklamalar ve siyasi zulüm yer almaktadır. Kırım Tatarları ayrıca etnik ve dini ayrımcılığa da maruz kalmışlardır. Özellikle dini ayinlerini yapmaları ve cami inşa etmeleri yasaklanmıştır. Birçok Kırım Tatarının eğitim ve tıbbi bakıma erişimi engellenmiştir. Bu bağlamda Kırım Tatarları hakları için mücadele etmeye ve Ukrayna bayrağı altında Kırım yarımadasına dönmeye devam etmektedir.

Yarımadanın işgal edildiği 9 yıl boyunca Kırım Tatar halkının temsilcileri, uydurma suç davalarında defalarca yargılandı. Kremlin’in görevi, Kırım’ın işgalini desteklemeyen Kırım Tatar aktivistlerini susturmak, tüm Kırım Tatar halkını ve onları temsil eden organı tüm medeni dünyanın gözünde itibarsızlaştırmaktı. Bu bağlamda, onlarca yurttaşımız “26 Şubat” ve “3 Mayıs” gibi ceza davalarında mahkum edildi ve daha sonra da “Hizb-ut Tahrir”e yönelik yargı zulmü başlatıldı. Ardından olaylar çok daha ilginç bir şekilde gelişmeye başladı. Sözde Noman Çelebicihan Taburu davasında Kırım Tatarlarına zulmedilmeye ve hapsedilmeye başlandı. 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana işgal edilen Kırım’da 10 ve Herson bölgesinde 15 olmak üzere toplam 25 kişi teröristlerin aranması sırasında gözaltına alındı. Bu koşullar altında, işgal edilen Kırım’da bugün neredeyse her Kırım Tatarı sabahları tamamen farklı bir statüde uyanabiliyor. İşgalciler Kırım’da her sakini “terörist”, “aşırılık yanlısı”, “sabotajcı”, “Ukraynalı Nazilerin suç ortağı” olarak ilan edebilir. Bunun için bir demiryolunun, gaz boru hattının ya da herhangi bir tesisin havaya uçurulması yeterli bir sebep olabilir.

4) Kur’an-ı Kerim’e yönelik hakaret içeren provokatif bir video

Ukraynalı askerlerin oldukları iddia edilen kimliği belirsiz kişilerin Kur’an-ı Kerim üzerinde domuz eti kesip sayfalarını yaktığı video Rus propagandacılar tarafından yayınlandı. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ve Dışişleri Bakanlığı sosyal medyada Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan çirkin saldırı ile ilgili dolaşan bu videoda yer alan iddiaları resmi olarak yalanladı. Ukrayna’yı itibarsızlaştırmak amacıyla yayınlanan görüntüler Rus propagandasının bir örneği daha çıktı.

Aşağıdakiler bir videonun sahte olduğuna dair işaretlerdir:

  • Oyuncular bozuk Ukraynaca konuşuyorlar
  • Ukraynaca kelimeleri telaffuz ederken hata yapıyorlar
  • Rus çakısı kullanıyorlar (Kadırov’un özel kuvvetlerinin belirgin özelliği)
  • Videonun kaynağı @Ekho_dagestana Telegram kanalı olup, bu kanal da videoyu “tut_makhachkala” Instagram kanalının logosuyla paylaşıyor (kişisel blog, 145 takipçisi, @Ekho_dagestana Telegram kanalıyla ortak faaliyet gösteriyor).

Kur’an’a saygısızlığın Müslüman toplum için son derece güçlü bir tahrik unsuru olduğu bilindiğine göre, böyle bir faaliyetin amacının Müslümanları Ukrayna ordusuna düşman hale getirmek olduğu aşikardır. Kur’an yakma eylemlerinde Rusya’nın parmağı olabileceğine ilişki provokasyon çoktur. Ruslar daha önce de Kuran-ı Kerim’in yakılmasına benzer provokasyonlar düzenlemişti.

Ukrayna’yı savunanlar arasında çok sayıda Müslüman da dahil olmak üzere farklı milletlerden insanlar bulunmaktadır. Ukraynalılar tüm dinlere ve inançlara saygılı davranırlar. Ukrayna’da dini inançlara ve kutsal saydıkları değerlere hakaret kabul edilemez. Müslümanlara ayrımcılık ve zulüm uygulayan ülke Rusya kendisidir. İşgal edilen Kırım’da onlarca kişi bu nedenle uzun süreli hapis cezasına mahkum edildi. Kuzey Kafkasya ve Povolojye bölgelerinde de benzer saldırılar söz konusu.

You may also like...